.

AD BANNER

ŞİİR: Yerliköy

5 Nisan 2010, 08:40
.................
Köyüme şiir yazmadan olur mu?
Doğduğumuz, büyüdüğümüz, çocukluğumuzun geçtiği yer unutulur mu?
Hani bülbül dermiş ya "İlle vatanım, ille vatanım" diye.
Sonra serbest bırakınca gitmiş bir çalı dibine konmuş.
Aşağıdaki şiir "BENİM KÖYÜM"e ithafımdır:
Çorum / İskilip / Yerli Köyü'ne
..................


Bir sabah erkenden terk ettik seni, 
Dönüp yine sana geldik Yerliköy, 
Yıllar ilerledi, fark ettik seni, 
Seninle ağladık, güldük Yerliköy 
 
Kırlarında yazın kuzu güderdik, 
Tarla sürer, tohum eker, biçerdik, 
Harmanda tarlaya sapa giderdik, 
O günlerden mahrum kaldık Yerliköy 
 
Arpalar sararsın, buğdaylar başak, 
Yüz-yüzelli koyun, bir de boz eşek, 
Bir yastık, bir yorgan, yerde de döşek, 
Olsaydı yeterdi bildik Yerliköy. 
 
Dilerim yavrular çokça büyüsün, 
Bebeler beşikte rahat uyusun, 
Sen ki İskilibin Yerli Köyüsün, 
Turnalarla selam saldık Yerliköy. 
 
Bahar gelip Tekke Çayı coşunca, 
İçimizde hasretliği taşınca, 
Aydoğan’dan Aculü’yü aşınca, 
Seni karşımızda bulduk Yerliköy. 
  
Karaoğlan Kırı, Irmak Bucağı, 
Kışların soğuğu, yazın sıcağı, 
Herkesin tüterdi evi, ocağı, 
Dağılıp tarumar olduk Yerliköy. 
 
Tekke Çayı geçer gider önünden, 
Oturup baktım da Yamaç yönünden, 
Çok şeyler değişmiş eski gününden, 
Akan yaşımızı sildik Yerliköy. 
 
Dedem Hacı Osman hayır yapardı, 
Bıdık Dedem, Şıpla, Helmi yaşardı, 
Hacı Gıdış, Hacı Musa, Nos vardı, 
Şimdi geçmiş güne daldık Yerliköy. 
 
Koca Mıstık derler yiğit adamdı, 
Kimseye kötülük etmez; atamdı, 
Canımdı, ciğerim benim babamdı, 
Kaybettik sarardık solduk Yerliköy. 
 
Nerede duracak bilmem bu gemi, 
Ölüm olur kaybederim dengemi, 
Genç yaşta yitirdik Gülen Yengemi, 
Üzüldük, ağladık,  kaldık Yerliköy. 
 
Toylak, Şehit Tahsin düştü toprağa, 
Halil Ağa, Veyis, benzerdi dağa, 
Hamdinin Osman'da ağaydı ağa, 
Ölünce kıymetin bildik Yerliköy. 

Eskiler anlatır Tatlı Kuyuyu, 
Azize Bibiyi, Vehbi Dayıyı, 
Allah bilir ancak gerçek sayıyı, 
Yazmaya kalktık ta sildik Yerliköy. 
 
İki Mehmet vardı, kaderi birdi, 
Lepid'le, Mehmet Şen; kavak bitirdi, 
Bekir Güler "CAN"dı, kaza geçirdi, 
Gurbet elde tek-tek öldük Yerliköy, 
 
Muhittin, Süleyman, Pine, Hidayet, 
Asiyenin Ahmet, Kösenin Ahmet, 
İrecebin Osman, Hacı, Kel Mehmet, 
Dobilinin Ahmet, Yusufun Ahmet, 
Eyüp Ağa, Murat Bıyık, Kör Mehmet, 
Galip, Ziya, Ocoo, Mahmut, Del'Ahmet, 
Hepsine Fatiha, hepsine rahmet, 
Okuduk, üfledik, saldık Yerliköy. 
 
Kara Mehmet, Koca Osman birazı, 
Ali Ağa, Anti, Pantı, Tongaz'ı, 
"Dokuuuuz tekbiir ileeee" bayram namazı, 
Eski camide de kıldık Yerliköy. 
 
Ecel geldi nice kapı kapandı, 
Mustafa Bıyık'ta taze fidandı, 
Nurullah Demir'le yüreğim yandı, 
Günden güne kahır olduk Yerliköy. 
 
Bazı günler varki hepsi karadır, 
İrfanla Çelebi bizde yaradır, 
İpek Efendi'nin yeri buradır, 
Şükür dersimizi aldık Yerliköy. 
 
Yerliköyün ismi Yelli dediler, 
Geçen günler zaten belli dediler, 
Yaşımı sordum da Elli dediler, 
Bizler de ihtiyar olduk Yerliköy. 
 
Yanarım ömrüme, yanar ağlarım, 
Geçip gitti boşa güzel çağlarım, 
Ölüm, ölüm olur kara bağlarım, 
Yaşlanıp sonuna geldik Yerliköy 
  
Suat ZOBU 
(NOT: İnsanları köydeki lakapları ile anıyoruz ama başka türlü de nasıl anlatılır ki? Mesela Dazlak ve Tongaz'ın gerçek ismini bilen bizim köyde kaç kişi vardır? Dazlak = İsmail DEMİR, Tongaz = Hüseyin AKTAŞ. Kelüssük rahmetli de Hüseyin AKTAŞ. Hadi anlatın bakalım şimdi :)) Akrabaları kusura bakmasınlar.)


.