Bir
gün “Koca Osman vefat etmiş” dediler.
Ben,
Rahmetli Zübeyir Abi, Ağabeyim Burhan ve Ahmet Kör, benim arabayla köye gittik.
Birlikte defnettik. Aynı gün geri döndük. O günkü tarih 20 Mart 1995 imiş. Tam
26 yıl olmuş. Oysa daha dün gibi. Geçen günler belirsiz vay be..
*
O
Koca Osman ki gerçekten değişik bir insandı. Azimliydi. Siyasetçiydi,
bilinçliydi. Ne olursa olsun gariban dostuydu.
-
Zamanında
okulda okuyamamış. Gece mallara saman vermeye gittiğinde köyün öğretmeninden
aldığı yazılara bakıp çalışarak ahırdaki idare lambasının ışığında Türkçe okuma
yazmayı babasıgilden saklı olarak öğrenir. Zira okur yazarlık her şey demektir.
1960
sonrası siyasete atılarak Adalet Partisi’nden İskilip’i temsilen Çorum Encümen
Üyeliğine seçilir. O zamanlar 1961-65-69 seçimlerinde AP 'den milletvekili
seçilen İskilipli Abdurrahman Güler samimi adamıdır. Çok iyi anlaşırlar.
O
tarihten sonra Abdurrahman Güler’in her konuda yardımı olur.
1965-68
yılları arasında Dorukseki, Saray, Emirhalil, Yerliköy, Suylan, Ambarcı, Yeniyapan,
Yarımca, Üçdam grup köylerine İskilip Akpınar Köyünden içme suyu (Güllevük
Suyu) getirilmesini sağlar. Güllevük Suyu’nun kaynağı İskilip Akpınar
Köyü’ndedir. Akpınarlılar bu suyun başka köylere götürülmesine karşı çıkar
“Suyumuzu bölüyorlar” diye Osman İpek ve yanındaki heyete saldırırlar.
Akpınar’da evli olan bizim köylü Abdullah Çavuş'un (Bıyık) kızı Fadime “Bunlar
benim akrabam” diyerek evinde gizleyip ölümden zor kurtarır.
Abdurrahman Güler o dönemlerde İskilip için çok faydalı şeyler yapar. İskilip-Çankırı yolu yapılır, Yerliköy’ün yolu Suylan yoluyla birlikte aynı yıllarda yapılıp Çankırı yoluna bağlanır. Civar köylerin yolları da aynı şekilde yapılır.
Köye
elektrik gelmesinde, telefon bağlanmasında, eski caminin yıkılıp yeni caminin
yapılmasında hep Koca Osman'ın katkısı olur.
Küçük
kardeşi Hüseyin İpek (Gökçe)’de kalp sorunu vardır.
Abdurrahman
Güler’in 1969 yılında Ankara Yüksek İhtisas Hastanesinde Gökçe’ye açık kalp
ameliyatı yapılmasında ve kalp kapakçığının değiştirilmesinde yardımları
sonsuzdur.
Gökçe’de
avcılık da vardır. Bir gün tek kırma tüfekle Külfüyük’te bir tane “TOY KUŞU”
vurur. Hanımı kuşu güzelce yolar, temizler. Gökçe kuşu öylece paket yaptırıp
Ankara’ya, Abdurrahman Güler’e götürür. Hediye olarak verir. Yolunmuş temizlenmiş
halindeyken tartılan kuş tam 10 Kg gelir. Abdurrahman Güler hayretler
içindedir. “Yahu Hüseyin sen bu kuşu vurduğunda öylece getirseydin de asıl o
halini görseydim keşke. Bu nasıl bir kuşmuş böyle” der.
“Tek
kırmayla bunu nasıl vurdun” diye de ekler.
Abdurrahman
Güler Gökçe’nin getirdiği toydan öyle memnun kalır ki öncesinde Amerika’dan
getirdiği dürbünlü, gıcır gıcır mavzerini çıkarıp hediye eder. O zamanlar
mavzer taşımak serbesttir. Daha sonra 1980 ihtilalinde yivli setli olmasından
dolayı yasaklı silahlar listesine alınan mavzeri götürüp İskilip Jandarma
Karakoluna teslim eder Gökçe.
*
Suat
Zobu olarak Rahmetli Hüseyin İpek’le ilgili benim anım:
1973
yılında Çorum Lise Pansiyonu’nu kazandım. Hem ortaokulu hem de liseyi
okuyacağım.
Hayatımın
dönüm noktası.
Kazandım
ama devlet bu, işini sağlama alacak. O zamanın parasıyla 23 bin liralık
taahhütname imzalanması lazım. Korkunç para. Babamla birlikte bir de kefilin
imzalaması gerekiyor noterde. Hüseyin İpek muhtar o zaman. Şimdilerde babam da
o da rahmetli oldu. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun. Babam çarşıda
Gökçe’yi görünce durumu anlattı ayak üstü. Hiç ikiletmedi rahmetli Hüseyin İpek
“Hadi hemen gidelim notere. Çocuğun işini geciktirmeyelim, halledelim” dedi.
Allah bin kere razı olsun.
Tüm
geçmişlerimize Allah’tan rahmet dileriz.
Mekanları
cennet olsun.
Yazan: Suat Zobu
Kaynak
kişi: Mehmet İpek
*****