.

AD BANNER

Hayırsever Dedem Hacı Osman Zobu


Dedem rahmetli çok hayırseverdi.

Karaoğlankırı’na giderken Çevlük’ün orada bulunan Musluk’u O yaptırmış. İyi yer seçmiş aslında. Orası tam dört yol ağzı. Ulaşımın kağnı-at-eşekle sağlandığı dönemde işlek bir yer.

Irmak-Suylan-İskilip yolu ile Yerliköy-Çukurköy yol çatı.

Musluk’un içinde ağzı kapaklı oluklar vardı. Dedem rahmetli gelen geçen içsin diye her gün bu oluklara içme suyu doldurtuyordu. Her yıl oraya su dolduracak bir kişiyi ücreti mukabilinde tutar devamlı suyun doldurulmasını sağlardı. Bu kişi eşeklerin üzerindeki fıçılarla su taşır, günlük olarak olukları taze su ile doldururdu. İçerinin ve çevrenin temizliği de ona aitti.

Yakın çevresindeki tarlalarda çalışanlar falan gelir orayı gölgelik olarak kullanır, yemeklerini içinde yerlerdi.

1979 yılında Dedem vefat ettikten sonra bu geleneği uzun zaman Rahmetli Abdurrahman Amcam devam ettirdi. Daha sonraları oraya su dolduracak kişi bulunamadı. Su doldurma işi de aksamaya başladı. Abdurrahman Amcam kendisi ara sıra su götürür, doldururdu. Sürdüremedi bıraktı. Bazen amcamın ricası üzerine traktörle biz de götürür doldururduk. Sonraları hepten susuz kaldı musluk. Binası da sağından solundan yıkıla yıkıla harap oldu gitti…

Dedemin enteresan hayırseverlikleri vardı.

Eski caminin minaresini ahşaptan O yaptırmış mesela. Ortada oyuk kocaman bir kara taş. Kaide olarak. İçine oturmuş uzun ve kalın bir öz. Çevresine monte edilmiş şerefeye kadar çıkan ahşap bir merdiven. Dışına minareyi oluşturan ahşap kaplama. En dışta zaman içerisinde paslanarak koyu kahverengileşmiş sac kaplama.

Yeni cami yapılırken eski cami ve minaresi de yıkılmıştı doğal olarak.

Bizim köyün mezarlığına kerpiç evi yaptırmıştı. Halen kullanılıyor. Her yıl ücretle kerpiç döktürür bu kulübeye koydururdu. Vefat edenlerin sapıtmasını kapatmak için gerekli kerpiçler oradan alınırdı. Şimdilerde o kulübeye kerpiç yerine tuğla konulup sapıtmada kerpiç yerine tuğla kullanılıyor. Aynı kerpiç evini Üçdam Köyü’nün mezarlığına da yaptırmış. Orada da ücretiyle kerpiç döktürerek kulübeye doldurtuyordu.

Ekinler biçilip buğday evin önüne geldiğinde çocuklara, yoksullara gönlünce verirdi. “Göz hakkı” derdi.

Mekânın cennet olsun dedem, nur içinde yat.

 

Suat Zobu 

. 



Suat Zobu

İzi Çorum un

Sırtını yaslamış “Kandil Dağı’na”,
Ankara’ya dönük yüzü Çorum’un.
Tarihi uzanır Hitit çağına,
Asırlardan belli izi Çorum’un.

Rıfat Kurtoğlu / İskilip

Ne zaman düşünsem bir hoş olurum
Nedir bu bilinmez sırrın İskilip.
Görür görmez seni sarhoş olurum,
Apayrı gönlünde yerin İskilip.