Sırtını
yaslamış “Kandil Dağı’na”,
Ankara’ya
dönük yüzü Çorum’un.
Tarihi
uzanır Hitit çağına,
Asırlardan
belli izi Çorum’un.
“Hıdırlık’tan”
ezan okur imamı,
Ecdat
yadigârı hanı hamamı,
Caddesinin
sokağının tamamı,
Tertemizdir
eli yüzü Çorum’un.
“Kırkların”
dumanı kırk şehit tüter,
“Elvançelebi
ler” nöbetin tutar,
“Suhey bi
Rumi ler” bağrında yatar,
Er dolu
bayırı düzü Çorum’un.
Her köşede
bir fabrika bacası,
Birbirini
takip eder nicesi,
Gündüzüyle
gardaş olmuş gecesi,
Çalışkandır
oğlu kızı Çorum’un.
Uçaktan
trenden çift yoldan öte,
En büyük
hayali üniversite,
İnşallah
tez günde dertleri bite,
Sorunları
dizi dizi Çorum’un.
KURTOĞLU’M
aşkıma çizilmez sınır,
Bu aşkı
ancak tanıyan tanır,
“Çorumluyum”
demek farklı bir onur,
Söylenmez
yaşanır hazzı Çorum’un.
1995
Âşık Rifat
KURTOĞLU ÇORUM