Yerliköy’den aynı tertip 11
kişilerdi. Asker oldular.
7 Mart 1974’te birliğine teslim oldu
Ali. Erzincan 59. Er Eğitim Tugay Komutanlığı’nda acemi er. Diğer 10 Yerliköylü
başka yerlere gittiler. Komutanlarına kısa künye söylerken “Ali Karadoğan /
Çorum – emret komutanım” demeye başladı Ali.
Zordu Askerlik. Soğuktu. “Mart
kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır" sözü Erzincan ayazına az bile
söylenmişti. Burada bırak kazma küreği, kapıyı pencereyi bile yaktırırdı Mart.
Erzurum soğuk derlerdi, derlerdi de Erzincan ise hiç de aşağı kalmazdı hani
Erzurum'dan..
Yat, kalk, sürün, yat kalk sürün..
Sıkı bir acemilik devresi. Önceleri soğuk, sonra toz toprak..
Usta birliği Sarıkamış’a çıkınca içi
cız etti açıkçası. Erzincan soğuğu derken Erzurum soğuğu ve gelecek kışı orada
geçirme gerçeği içini ürpertti Temmuz sıcağında.
Kıbrıs’ta ortalık iyiden iyiye
karışmaya başlamıştı. Nikos Sampson isimli EOKA-B terör örgütü lideri Kıbrıs
Cumhurbaşkanı Makaryos’u devirerek bir cunta hükümeti kurmuş Kıbrıs Türklerine
yapılan katliamları da hızlandırmıştı. Türkiye, Türk Hükümeti diken
üstündeydi.. Anadolu ayaktaydı..
Ali’nin Usta Birliği’ne, Sarıkamış’a
gelmesinin üzerinden 16 gün geçmişti. Bir komutan geldi.
-- Arkadaşlar içinizde Ankara’ya
gitmek isteyen var mı..? diye sordu.
Anlamışlardı. 3 kişi el kaldırdı, bu
üç kişiden biri de Ali'ydi.
Aynı gün Erzurum’a gittiler. Oradan
Osmaniye’ye gelip iki gün beklediler. Sonra Mersine geldiler, orada da bir
müddet bekledikten sonra 19 Temmuz 1974 gecesi çıkarma gemisiyle hareket edip
seherde karaya ayakbastılar. Kıbrıs’a çıktıkları söylendi. Gemide Beşparmak
Dağları’nın karartısını görünce anlamışlardı aslında. O dağları hiç zorlanmadan
çıktılar. Hiç birinde, hiçbir Mehmetçiğimizde zerre kadar korku yoktu. Hepsi
vatan aşkıyla tutuşan gencecik Mehmetçikler. Ölürse şehitliğe, kalırsa gaziliğe
Allah Allah nidalarıyla koşan yiğitler..
Rumlar’ın silahları daha iyiydi,
daha moderndi. Önceden daha iyi konumlanmış, daha iyi siperlenmişlerdi.
Akılları sıra “Bu siperler 10 yılda bile sökülemez” diye övünüyorlardı. Hiç
zorlanmadı Mehmetçik. Coşkun akan bir ırmağın önünde çöp kadar bile
direnemediler. Birinci Barış Harekâtı’nda da, İkinci Barış Harekâtı’nda da en
önlerdeydi Ali. Diğer Anadolu çocuklarıyla birlikte kahramanca savaştılar. Kısa
sürede Kıbrıs’ın üçte birinden fazlası bizimdi.
17. 10.1975 tarihinde terhis oldu
Ali. Savaş sona erince Kıbrıs Harekâtına katılan Gazilere Kıbrıs’a yerleşme
hakkı tanındı. Ali de oraya yerleşmeyi tercih etti. Yıl 1976.
**
**
1985 yılında Almanya’ya gider Ali.
Almanya'daki arkadaşına sürekli
takılan bir Alman ahbabı vardır. Habire Türkleri küçümsemekte şakayla karışık
“siz Kıbrıs’a eşekle mi çıkacaksınız” diye dalga geçmektedir. Ali Almanya’ya
gelince içine dert edinen Türk arkadaşında hemen jeton düşer. “Dur seni biriyle
tanıştıracağım” der Aliye. Dalga geçen Almanla tanıştırır. “İşte Kıbrıs’a çıkan
Türklerden biri” der. Alman büyük alaka gösterir. “Siz Kıbrıs’a nasıl çıktınız”
diye sorar. Bizimki cevabı yapıştırır:
-- Eşekle, eşekle..
**
Yıllar yıllar geçti. Ali Kıbrıs’ta
ev bark sahibi oldu, toruna torbaya karıştı..
“İsimsiz kahraman” derler ya, Ali
Karadoğan da isimsiz kahramanlardan birisi aslında. Yerliköy’ümüzün,
Türkiye'mizin kahramanlarından biri..
Suat Zobu
.