Gobeller
bazılarınız belki bilmezsiniz, bizim köy eskiden 4 parçadan oluşuyordu. Önceleri Suylan
muhtarlık değildi, bizim köye bağlıydı. 30-40 hane falandı. O zamanlar Haşim Durağı’ndaki Çiftlik dediğimiz
yer iki parçaydı. Hala da öyle ya. Kaldırım Arkı’nın bizim köy tarafında kalan kısmı bizim köye,
Bayat Çayı tarafında kalan kısmı da Saray'a bağlıydı. Akkaya’nın oradaki Lapalılar
denilen mahalle de 3 parça olup, Saray, Yerliköy ve Pancarlık nüfusuna
kayıtlıydılar. Demek ki İskilip Bayat sınırı da tam buralardan geçiyormuş. Suylan, Çiftlik, Akkaya bir de bizim köy toplam dört parça işte.
Şu anda Akkaya’nın
orada bulunan Yeniköy isimli köy de yoktu eskiden. 70’li yıllarda Bayat'a
bağlı Ahacık Köyü’nün bir parçası yanmış. Şimdiki Yeniköy'ün olduğu yere evler yapıldı ve o köy
oluştu. Rahmetli Mehmet Amcam usta olduğu için oraya her gün yaya olarak çalışmaya giderdi.. Hatta laf lafı açıyor; Bayat’ta bir deli kaymakam vardı Ceyhan Demir isimli -Akıl küpü ve çalışkan olduğundan deli derlerdi adama. Onun da epey macerası vardı - Bayat’ı komple oraya indirmek için çok uğraştı ama
başaramadan tayini çıktı, gitti. İstemeyen de çoktu tabii. Yenilikçi ve çalışkan adamı kim ister.
Bizim
köyün 4 parça oluşundan bahsediyorduk. Bu dört parçadaki seçmenler oy kullanmak için seçim
günü bizim köye gelirler oylarını kullanıp giderlerdi. Seçimler de öyle
çekişmeli olurdu ki.. Hele muhtarlık seçimleri.. İki grup vardı. Ali Ağa ve
Koca Osman taraftarları ya da onların destekledikleri. Ben muhtarlık için
silahların patlayıp, köyde rahmetli Topal’ın evinin orada silahlı çatışma
çıktığını bile hatırlarım.
Seçim
günü Rahmetli Koca Osman ve Ali Ağa eş zamanlı olarak birbirlerinden habersiz “La gobeller, bir iki motur koşun da şu dürzüleri alın, gelin” derler, traktörlerle diğer
parçalardaki seçmenler kırk türlü nazla getirilirlerdi. Onlara, ona göre de izzet ikram
olurdu tabii..
Daha sonra uzun mücadelelerle Suylan’ın muhtarlığı ayrıldı. Muhtarlık bir olunca ne oluyor, ayrı olunca ne oluyorsa..?
Suylan'lı Kaya
Çavuşu vardı. Mugallit (şakacı) adamdı. Kuzu güderdi Suylan Kırı’nda, Suylan Mezarlığı'nın oralarda falan.
Ve
derdi ki; Kürt’ün kocası (yaşlısı) kuzu güder, Türk’ün kocası çocuk bakar.
Ve
derdi ki; Biz o muhtarlık seçimlerinde kimin traktörüne binip seçime gidersek kesin
öbür tarafın adayına oy verirdik..
Mekanları
cennet olsun..
Suat
Zobu
.
.