Geçen
gün köye düğüne gittik.
Hüseyin
Bıyık, Ağabeyim Burhan Zobu, Mehmet Bıyık falan oturuyoruz. Yanımıza Şef
(Hüseyin Kemelek) de geldi.
Güleryüzlü.
Hüseyin
Bıyık iki de bir “Ben deyim yüz teker, sen de yüzelli teker” deyip gülüyor.
Belli ki bir şey var!
"Hele
anlat şunu" dedim.
Hüseyin
Bıyık anlatmaya başladı (Buradaki abartılara/partal
dikkat, süper valla):
---//---
Mılla
Ahmet’le Keloğlan’ın...
Kiraz Ağacı

Evinin
önündeki bahçesinde uygun bir yer buldu. Bir çukur kazdı.
- Kolay
gelsin yeğeeen!
Başını
kaldırdı, dönüp baktı; Bilal Day...