3 grup
halinde tuz gölleri vardı köyümüzde. Birisi köyün hemen girişinde, KocaBekir’in evinin alt yanında, birisi killik burundan gelirken Konağa gelmeden
sağda, Sapdere’nin yanında, diğeri de Karşı’da, Yamaç tarafındaydı. Oraya Karşı
Göl derlerdi.
Tuz üretme
yöntemi çok basitti. Göllerde biriktirilen tuzlu su buharlaşmaya bırakılır, tuz
tortularının çökelti halinde dipte kalması sağlanırdı. Böylece katman katman
tuz oluşur, oluşan bu tuzlar da tabandan sıyrılarak kenarlara yığılırdı.
Köyümüzün ve çevre köylerin tuz ihtiyacı buradan sağlanırdı.
Köyümüzdeki
“TUZ” ile ilgili olarak; İskilip tarihine bakıldığında taa Romalılar dönemine
kadar giden bir geçmiş sözkonusudur. Tuz için savaşlar yapıldığı tarihi
kayıtlardadır. Tuz ise Çukurköy ve Yerliköy’de vardır.
Bizim
köydeki tuz göllerini devlet işletir, 8-10 tane işçi çalıştırırdı. Köyün
girişinde ve karşı gölde küçük iki adet lojman vardı. Gene karşı gölde epeyce
büyük bir tuz deposu mevcuttu.
“Konak”
denilen bir binayı da bu işletmenin müdürü konut olarak kullanırdı. Bu Konak
köyümüz yaşamına o derece sinmiştir ki burası “Konak” ismiyle anılan bir mevki
haline gelmiştir. Konak, Konağın Yanı, Konağın Önü tabirleri oluşmuştur.
Köyümüzde
bulunan tuz göllerini zaman zaman sel basardı. Bu yüzden bazı göller köreldi.
Zaman içerisinde buradan çıkarılan tuzun (sanırım) ekonomik olmaması nedeniyle
bu işletme kapatıldı. Çalışan işçiler Çankırı ve Kırşehir’deki işletmelere
gönderildi. Konak müdürsüz kaldı. İçinde insan yaşamayan yapılar çabuk
çökermiş, Konak’ta kısa sürede harap oldu. Şimdi Konak önüne harmanlar
kuruluyor, bu harmanlara gelen çocuklar içine girip oyun oynuyorlar. Harap
olmuş Konak'ın her an göçme tehlikesi nedeniyle çocuklar için büyük risk
vardır.
Keşke
köyümüzde bulunan bu Konak korunabilseydi, binanın sağlam kalması açısından
muhtarlık binası, misafirhane gibi amaçlarla kullanılabilirdi.
Konak’la
ilgili, Konak sağlamken, içinde insanlar yaşarken, balkonunda insan varken
çekilmiş bir resim görünce eskiler gözümün önüne geldi de; tüm değerlerimiz
yavaş yavaş yok oluyor. Yerliköy
Sevgiyle...
Suat Zobu