.

AD BANNER

Çorum

Çorum

Tarihçe

ÇORUM ADININ ÖYKÜSÜ
Çorum adının bugünkü konuma geçişinin öyküsü çeşitlidir. Önceleri kent büyük bir zelzele ve sel felaketine uğramış, yer ila yeksan olmuştur. Bundan sonra kent halkı Müslüman dinini kabul etmiş, ancak Danişmend Ahmet Gazi'nin kuşatması sırasında Bizans valisi Nestor ile anlaşan yerli halk bu kez Hıristiyan dinini kabullenerek, Ahmet Gazi'ye oyun oynamışlardır. Sel ve zelzele felaketinin gelişiyle ilgili bir yakıştırma yapılarak yerli halka CÜRÜMLÜ adı verilmiştir. Daha sonra isim ÇORUMLU olarak değiştirilmiştir.


Bir başka öykü ise, Danişment Ahmet Gazi'nin fetihten sonra Çorum ve havalesine Türkmenlerin Alayuntlu neslinden oymağını reisleri İlyas bey'le yerleştirdiği ve Çorum'lu adının daha sonra Çorum olarak değişmesi sonucu ilin isimin kalmış olmasıdır.



Evliya Çelebiye göre ise kentin adınını Çorum ve Çevri-Rum deyişlerinin değişmesi sonucudur. Türklerin Anadolu'ya yerleşmesi sonrası, Türkmen boylarının Çorum ve yöresini otlak ve yayla olarak kullanması yerli halkın (genelde hıristiyan'dır) göçe zorlanmış olması Evliya Çelebiyi bir bakıma haklı çıkarır gibi olmaktadır.

Çorum'a yarleşen Türkmen boylarının en önemli işlevlerinden birisi 1. ve 2.haçlı seferlerine karşı koymaları ve haçlı ordularını hırpalamış olmalarıdır.


ÇORUM TARİHİ



Çorum ili Karadeniz bölgesinin İç Anadolu'ya açılan kapısıdır. Beşbin yıllık tarihi geçmişe sahiptir. Hititlerin başkenti Hattuşa Boğazkale ilçesindedir. Alaca ilçesi Alacahöyük ve Ortaköy ilçesindeki Şapinuva'da Hitit medeniyetinin çok değerli kalıntıları vardır.Çorum tarihi varlığı yanında eşsiz doğa güzelliklerine sahiptir. Kargı, Abdullah, İskilip, Bayat ve Osmancık yaylaları önemli piknik ve dinlenme alanları olup,Çatak Milli Tabiat Parkında kayak tesisi mevcuttur.

KÜLTÜR VE TURİZM FAALİYETLERİ OLGUSU İÇİNDE İL VE ÇEVRESİNİN YERİ

Eski ve köklü bir kültür yapısına sahip olan Çorum birçok medeniyetlere beşiklik etmiştir. Tarihi paleolitik devre kadar uzanan ilde, M.Ö. 4000'li yıllardan itibaren aralıksız iskan edildiği görülür. Çorum, pekçok uygarlıkların kalıntısını saklayan açık hava müzesi durumundadır. Anadolu'nun yerli kültür sanat geleneğini devam ettiren kentin en önemli Turizm merkezi Hititlere başkentlik yapmış olan BOĞAZKÖY'dür.
İlin Kültür ve Turizm yönünden odak noktasını oluşturan Boğazköy ve Hititlere ait diğer kent kalıntıları ile tarihi yapılar turizmi canlı tutan etkenlerdir. İl'in önemli olan diğer özelliği Karadeniz Bölgesi'ni İç Anadolu'da bulunan turizm merkezleri ile diğer turistik merkezlere bağlayan yol üzerinde geçit durumunda bulunan İlimiz turizm açısından gerekli yatırımları beklemektedir.

Çorum Anadolu'nun yerli kültür ve sanat geleneğini devam ettiren, çeşitli uygarlık kalıntılarını saklayan açık hava müzesi özelliğini taşır. Çorum ve çevresi aslında tümüyle arkeolojik kazılar sonucu Çorum ve yöresinin tarihi geçmişini aşağıdaki biçimde sıralayabiliriz.

PALEOLİTİK ve NEOLİTİK DEVİRLER (Yontma ve Cilalı Taşa Geçme Devri):



Çorum'da dağınık ve az sayıda bulunan bazı taş aletler, bu bölgede yontma taş çağında (Paleolitik) insanın da yaşamış olduğunu ve yine bu çevredeki münferit buluntular Cilali Taş Devrinde (Neolotik) yerleşimin varlığını gösterir.

KALKOLOTİK DEVİR (Maden-Taş Çağı): M.Ö. 5000-3000

Çorum ve çevresinde ilk yerleşim M.Ö. 4000 yıllarında kalkolotik dönemin 4. aşamasına rastlar. Yörede kazısı yapılan merkezlerin hemen hepsinde kalkolotik çağa ait kap, kacak ve bakırdan yapılma malzeme ele geçmiştir. Her antik yerleşimin altında kalkolotik bir döneme rastlanılması doğal bakırın yörede varlığına bağlanabilir.

Ayrıca yörede diğer zengin maden yataklarının bulunması teknoloji evrimini çabuklaştırmıştır. Böylece zengin etnik guruplara ve krallıkların ortaya çıkarmasına neden olmuştur. Bu devir eserlerine Alacahöyük, Büyük Güllücek, Boğazköy, Eskiyapar, Kuşsaray'da rastlanmıştır. Yerleşimler bu dönemden itibaren devamlılık göstermiştir.

TUNÇ ÇAĞI (Maden Devri) M.Ö. 3000-1200

Çorum İlinin antik tarihinde en önemli dönem Tunç çağıdır. Saf bakırlı yetinmeyip, maden filizlerinin arıtılması ve arıtılan madenlerle alaşım yapılması insan yaşamının en önemli evrelerinden biridir. M.Ö. 3000 yıllarına kadar süren bu dönem üçe ayrılır Eski, Orta, ve Genç devirleridir.


Eski Tunç Devri (M.Ö. 3000-2000)




M.Ö. 3000 yıllarında Anadolu'da etrafı surlarla çevrili kent devletlerinin yaşadığı bilinmektedir. Çorum ve çevresinde etrafı surlarla çevrili pek çok kent devletinin varlığı yapılan arkeolojik kazılarla belirlenmiş durumdadır. Başlangıçta nadir eşyanın yapımında kullanılan Tunç, halka kadar inmiş değildi. Eski Tunç 1. evresinde bazen bakır devir de denmektedir.
Bu devre 500 yıl kadar sürmüştür. Bu sürenin sonunda Tunç eşyalarının yapımı ve kullanımı bollaşmaya ve halka maledilmeye başlar. Bu dönemde Eski Tunç 11. dönemi denir. 2500-2300 yılları arasındadır.
Alacahöyük bu dönemin en zengin kent beyliklerinden biri olarak karşımıza çıkar. Eski Tunç 111. döneminde (2300-2000) Anadolu çok sayıda kent beyliklerinden oluşan oldukça renkli etnik bir görünüm sunan kavimler topluluğu halindedir.

Anadolu'da bu devrede henüz yazı bilinmediğinden,bu yörede bu denli zenginlik beylikleri kurulmuş olan Hitit'lerin çivi yazılı belgelerinden, öğrendiğimize göre Hattilerdir. Bu dönemde yaşayan kavmin Anadolu'daki ismi en eski bilinen yerli kavmi olduğu karşımıza çıkmaktadır.


Orta Tunç Devri

Orta Tunç Devri Anadolu'da Asur Ticaret Kolonilerinin ve Eski Hitit Devletinin ortaya çıktığı dönemdir. Eski Tunç çağından yazının çıkmasıyla ayrılır.


ASUR TİCARET KOLONİLERİ ÇAĞI (M.Ö. 1950-1850)

M.Ö. 11. bin yılı başlarında Anadolu zengin ve o çağın bayındır ülkelerinden biridir. Anadolu'nun bu durumunu bilen Mezopotamyalılar Asur Devletinin önderliğinde bir ticaret ilişkisi içine girdiler. Ticaretin devamlılığının sağlanması için Asurlular bazı Anadolu kentlerinin yanına 9 tane pazar kenti "KARUM"lar kurmuşlardır.

Boğazköy'de Hattus Karum adıyla kurulan kent bu ticaret merkezlerinden biriydi. Bu kurumlar Asur'a bağlı olup, tüccarlar ve ticarethane ve yol güvenliği için yerli beylere vergi ödüyorlardı. Bu ticaret ilişkileri Anadolu'yu kültürel, ekonomik ve politik yönden etkilemiş M.Ö. 11. bin yıllarından Anadolu yazıyı tanıyarak Tarihi Çağlarına girmiştir.
 Bu çağ sanatında silindir, damga, mühürler, tabletler, insan ve hayvan heykelcikleri ile hayvan biçimli içki kapları (rython) özellik taşır. Çanak Çömlek sanayii, çarkın kullanılmasıyla büyük gelişme göstermiştir. Anadolu'da yaşamakta olan sanat, yerli gelenek ve görenekler mezopotamyadan gelen etkilerle gelişmiş yeni bir ruh ve boyut kazanarak daha sonraki Hitit sanatının temelleri atılmıştır.

HİTİT ÇAĞI M.Ö. 1650-1200

Asur Ticaret kolonileri dönemi Anadolu'da sosyal ve siyasal yeni görünüşlerin doğmasını sağlamış, beyliklerle yönetilen Anadolu'da mezopotamya'daki gibi merkezi devlet fikri gelişmiş ve iç mücadelerle başlamıştır.
 Hint Avrupalı bir kavim olan ve M.Ö. 1850'lerde Anadolu'ya gelen Hititler; önceleri Anadolu'nun yerli halkı yanında paralı asker olarak çalışmışlardır.

Asurluların Anadolu'dan çıkmak zorunda kalmaları sırasındaki mücadelelerde askeri ve idari yönden temayüz ederek devlet idaresini ellerine almışlardır. Anadolu'nun yerli halkıyla kaynaşan Hititler, Anadolu'daki beylikleri birleştirip, siyasi birlik sağlayıp Hitit Devletini kurmuşlardır. Bu devletin kurucusu Labarna, başkenti Çorum İli Boğazkale İlçesi Boğazköy (Hattusas)dür. Hititlerin adı Anadolu'nun yerli kavmi olan Hattilerden gelmektedir.

Hitit tarihi M.Ö. 1650-1450 eski krallık ve M.Ö. 1450-1200 Hitit İmparatorluk Devri olmak üzere iki safhada incelenir. Hititler Anadolu'da hakimiyeti kurduktan sonra Suriye'ye seferler yapmışlardır. Mısır'la yaptıkları Kadeş Savaşı sonrası, tarihteki ilk yazılı anlaşma olan Kadeş Anlaşmasını yapmışlardır.
Hitit Devletinin kuruluşundan itibaren sanattaki mezopotamya'lı unsurlar kaybolmaya başlayıp, Anadolu'nun yerli sanatıyla birleşmiştir. Sanatta boyutlar büyümüş anıtsal ve monimental eserler ortaya çıkmıştır. Büyük Mabetler, Saraylar, Sosyal Yapılar, kaya kabartmaları ve ortosdadlarla önceki sanattan ayrılır. M.Ö. 1200 yıllarında deniz kavimleri gücü ve kuzeyden Kaşka saldırılarıyla zayıflayan Hitit Devleti yıkıldı. Başta Boğazköy olmak üzere bütün Hitit şehirleri yakılıp talan edildi.

FRİG ÇAĞI

Hitit Devleti'nin yıkılışından sonra Anadolu'da 300 yıllık bir karanlık devir yaşanmıştır. M.Ö. 800 yıllarında Asur kaynaklarından "Muşki" olarak geçen Frigler, merkezi gordion olmak üzere Kızılırmak yayı içindeki bölgede bir devlet kurarak tarih sahnelerine çıkmışlardır.

Friglerin Çorum İlindeki önemli yerleşme merkezleri Pazarlı, Boğazköy, Alacahöyük ve Eskiyapar'dır. Bu çağın önemli bir özelliği de, demirin uygarlığa bu çağda girmesi ve Demir Çağına Friglerle başlanmasıdır. M.Ö. I!. Yüzyılın ilk yarısında Kimmerler tarafından yıkılan Frigler; Kültür ve sanattaki etkinliklerini M.Ö. 330'da Büyük İskender'in Anadolu'yu ele geçirmesine kadar devam etmişlerdir.

FRİG SONRASI


Kimmerlerin Frig devletinin yıkılmasından sonra Çorum ve çevresi İran'da bir devlet kuran Med'lerin daha sonra da Pers'lerin hakimiyetinde kalmıştır. M.Ö. 276'da Trakya üzerinden geldikleri sanılan Galatlar, Çorum ve çevresinde Hitit ve Friglerden sonra en çok iz bırakan devlettir. Konfedarasyonla yönetilen galatların, Çorum ili dahilindeki merkezleri Tavium, İskilip Avkat ve Nefes Köydür.
Roma İmparatoru Julius Cesar zamanında bu bölgede Romalıların eline geçmiş ve M.S. 395'te Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasından sonra Çorum ve civarı Roma (Bizans) İmparatorluğu'nun hissesine düşmüştür. Bu devirde Çorum'un adının Yonkinya olarak görmekteyiz.

ÇORUM'UN TÜRK YÖNETİMİNE GEÇİŞİ

1071 Malazgirt Zaferinden sonra Türk beylikleri birçok koldan Anadolu kalelerini Bizanslılardan almışlardır. Çorum ve çevresini Türkler tarafından fethi konusunda iki ayrı görüş vardır. İlk görüşe göre; Çorum ve çevresi Danişment Ahmet Gazi tarafından 1075 yılında feth edilmiştir. İkinci görüşe göre; Melihşah'ın ümerasından Emir Tutak ve Emir Altuk'un Çorum'u fethettikten sonra yeni fetihler için Bağdat'a tayin edildiği ve Ahmet Gazi'nin bundan sonra bu bölgenin yönetimine getirildiği biçimindedir.


DANİŞMENT BEYLİĞİ DÖNEMİNDE ÇORUM

Danişmentliler Anadolu Selçuklularına bağlı olarak Çorum'da içinde olmak üzere Sivas, Tokat, Ankara, Çankırı, Kastamonu ve Yozgat çevresinde hüküm sürmüştür. Çorum ve çevresinde Danişment beyliğinin en önemli olayları Haclı seferlerine karşı mücadeledir. Danişment beyliği, 11. Kılıç Arslan tarafından 1178 yılında Anadolu Selçuklu devletine bağlanmıştır.

ANADOLU SELÇUKLULARI DÖNEMİNDE ÇORUM

11. Gıyasettin Keyhüsrev zamanında Çorum'un idari bölümlerinden Serleşkerlik (Bölge Komutanlığı ve Sancak Beyliği) olduğu ve başında Hatirüddin Zekeriya adlı bir komutanın bulunduğu bilinmektedir.
Anadolu Selçuklu Devleti 1243 Kösedağ Savaşı'nda Moğollara yenildikten sonra Anadolu'da karışıklıklar çıkmış, 1276'da Kunduz Bey'in Oğlu Emir Celalettin Çorum'daki Moğolları yenerek Çorum ve Amasya'yı kurtarmıştır. Çorum'daki Kunduzhan Mahallesi adı da bu Bey'e ilişkin olarak verilmiştir.
OSMANLILARA KADAR ÇORUM

Selçuklu Devleti 1308 tarihinde yıkıldıktan sonra Çorum Anadolu'da kurulan beyliklerden Eretna Beyliğinin daha sonra Kadı Burhanettin Ahmet Devletinin yönetimi altına girmiştir. Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt Anadolu'da birliği kurmaya çalışırken 1398'de Çorum, Osmancık ve İskilip'ten sonra Amasya'yı da alarak oğlu Çelebi Mehmet'i Amasya'ya Vali atadı.

OSMANLILAR DÖNEMİNDE ÇORUM



Çorum, Yıldırım Beyazıt'ın fethinden Cumhuriyete kadar Osmanlı yönetiminde kalmıştır. Ankar Savaşından sonra Timur'un himayesinde Amasya'da egemenliğini yürüten Çelebi Sultan Mehmet, Çorum'da bir subaşılık kurarak tüm bu çevreyi Osmanlı yönetiminde tutmuş, 1413 yılında Anadolu'da birliği sağladıktan sonra, oğlu 11. Murat'ı Amasya'ya Vali atamıştır. Bu dönemde Çorum Sancağı'da Amasya'ya bağlı idi.

Çelebi Mehmet'ten Osmanlılar'ın yıkılışına kadar geçen süre ile ilgili yeterli bilgi ve belgeye sahip olmamakla birlikte, XVl. Yy'dan sonra meydana gelen Celali İsyanları nedeniyle Çorum'un yeterince gelişemediği de bir gerçektir.


Hitit Siyasi Tarihi
M.Ö. 1800 yılları, Anadolu tarihinin başlangıcı yerli Aglutinant dil grubuna ait Hattiler ve Hint Avrupalı Hititler hakkında ilk bilgilerin edinildiği dönemdir. Bu çağ, Hitit kültürünün başlangıç ve gelişme aşamalarının kaynağıdır. M.Ö 2500-2000 yılları arasında Kuzey Kapadokya ve Orta Karadeniz bölgesinde gelişmiş kültürün temsilcisi Hattiler’ di.
Şehir devletleri tarafından yönetilen bu bölgenin müstahkem şehirleri, kral mezarları, hazineleri, Hatti kültürünün simgeleridir. M.Ö 2000 yılları sonlarında büyük savaşlar sonucunda çıkan yangınlarla sona eren bu çağı, Asur Ticaret Kolonileri dönemi izler. Yazılı kaynaklardan Hititlerin, Anadolu’ya M.Ö. 3. binin son yıllarında, 2. binin başında küçük gruplar halinde, girmeye başladıkları ihtimali çıkmaktadır. Hititlerin Anadolu’ya kuzey Karadeniz üzerinden veya kuzeydoğudan, Kafkaslar üzerinden geldikleri ve Kızılırmak kavisinin kuzey kesimine yerleşmiş oldukları değerlendirilmektedir.
Birbirini izleyen akınlarla Orta Anadolu içlerine yayılan Hititler, zamanla etki alanlarını genişletmişler, Hattili Prenslerin arazilerine hakim olmuşlardır.   
Asur Ticaret Kolonilerinin geç evresinde (M.Ö 1800-1730) Kuşşara Kralı Pithana ve oğlu Anitta tarih sahnesine çıktılar. Onlar Hitit diline Naşili adını veren Kaniş/Neşa’yi zaptedip krallığın ilk merkezi yaptılar. M.Ö. 1700’lerde Kuşşara kralı Anitta, Hattuş Krali Pijusti’yi yenip şehrini tahrip ettiğini anlatmaktadır. “Geceleyin yaptığım bir saldırı ile şehri aldım. Yerine yaban otu ektim. Benden sonra her kim kral olur ve Hattuş’u yeniden iskan ederse gökyüzünün Fırtına Tanrısı’nın laneti üzerinde olsun.”
Hattuşa M.Ö. 17. yy.’ ın ikinci yarısında, Hitit Kralı I. Hattuşili tarafından başkent olarak seçilir. Eski Hitit Devleti’nin kurucusu I. Hattuşili Kızılırmak kavisi içindeki çekirdek ülkede birliği sağladıktan sonra, Kuzey Suriye ve Yukarı Fırat Bölgesi’nde Hurri Ülkesine karşı yönettiği akınlarla, kendisini izleyecek Hitit Krallarına bir Dünya devleti olma amacının işaretini veriyordu. Murşili istilalara güneyde devam ederek ve Suriye’deki şehir devletlerini devreden çıkartarak, Mezopotamya ticaret yollarını kontrol altına aldı. Halep ele geçirildi ve ordu Babil’e kadar ilerleyerek Hammurabi hanedanlığına son verdi.
Ancak, Murşili’nin Hantili tarafından öldürülmesi bir karışıklık dönemi getirir. Hantili idareyi ele aldıysa da o da öldürüldü. Hantili’den sonra tahta geçen Zidanta ve I. Huzziya’da Hantili ile aynı kaderi paylaşarak öldürüldüler.
Bu dönemde Hitit devleti, Torosların güneyindeki ülkeleri, Güney ve Güneydoğu Anadolu’daki diğer bölgeleri yeniden Mitanni Krallığı’na kaptırdı.
Telipinu tahta geçince, saraydaki kan davalarını durdurmayı başardı. Önceki kralların uzak bölgelere yaptıkları seferleri durdurarak, Anadolu’yu kendi içinde tutarlı bir idari teşkilat altına almaya çalıştı. Bu amaçla eyalet sistemini kurdu. Telipinu fermanı olarak bilinen  fermanı yayınlayarak, taht verasetini belli kurallara bağladı.
Geleneksel Hitit tarihi çağ ayrımına göre, Telipinu devrini “Orta Krallık” adı verilen dönem izler. Bu dönem krallarından Tuthaliya I ve Arnuvanda I’in dikkatleri zaman zaman Hitit etki alanının Batı Anadolu’ya uzanması yolunda yoğunlaşmışsa da Hititler I. Hattuşili ve I. Murşili’nin başarılarından sonra, yeniden Kuzey Suriye’de etkili olma isteğinden vazgeçmemişlerdir. Tuthaliya’nın Ege Kıyılarında Aşşuva’ya dek uzanan başarılı bir askeri harekatının anlatıldığı, savaş ganimeti olup Çorum Müzesi’nde sergilenen tunç kılıç üzerindeki yazıt, bu anlamda yorumlanmaktadır..
Aynı zamanda I. Tuthaliya Hititlerin amansız düşmanı Kaşkalar’ la da başetmek zorunda kalmıştır. Metinlerde Tuthaliya zamanında, Fırat’ın yukarı yatağında kalan bölgelere ve Kuzey Mezopotamya’da Hurrilere karşı yapılan askeri harekatlardan söz edilmektedir. Bu başarılarla I. Tuthaliya’nın Hatti ülkesinde krallığın gücünü yeniden sağladığı anlaşılmaktadır. Ancak I. Tuthaliya’nın hükümdarlık alanı genelde Anadolu ile sınırlı kalmıştır.
I. Şuppiluliuma tahta geçince, öncelikle Anadolu’ daki hakimiyetini sağlamlaştırmıştır. Daha sonra Suriye ve Kuzey Mezopotamya’ nin bazı bölgelerini Hitit Krallığı’ na katmıştır. Kaşka’ larla savaşmış, Ugarit Kralı II. Nigmedu ile bir anlaşma yapmıştır. Şuppiluliuma Mısır’ da Tutankhamon’ un ölümünden sonra çıkan çatışmaları fırsat bilmiş, Kargamış’ ı alarak Mitanni Krallığı’ na son vermiştir.
II.Murşili’nin, Anadolu’nun kuzeyindeki ve batısındaki seferleri, Hitit çekirdek ülkesinde vebanın hüküm sürdüğü ve giderek artan Asur etkisiyle Suriye’de huzursuzlukların yaşandığı bir döneme rastlamıştır. Bu arada Asur, Yukarı Mezopotamya’nın batısında Yukarı Belih Bölgesi’ne ve onu sınırlayan Kargamış’a kadar etki alanını genişletmişti.
Büyük Kralın 9. hükümdarlık yılında Kargamış’ı yöneten Piyaşşili, Kizzuvatna ülkesinde, birlikte bir kült törenine (dini tören) katıldıkları sırada öldü. Suriye’de huzursuzluklar tekrar başladı, Kral’ın ordusunun başına geçerek Kargamış’a gelmesi ve Piyaşşili’nin oğlunu tahta geçirmesiyle Kargamış Ülkesi’ni düzene sokmuş ve Kuzey Suriye yeniden Büyük Hitit  Kralı’nın sıkı denetimi altına girmiştir.
Babası Murşili’nin ardından fazla zorluk çekmeden tahta geçen11. Muvattalli, yirmi yıldan fazla ’’Büyük Kral’’ olarak hüküm sürmüştür. O’ nun küçük kardeşi Hattuşili, askeri birliklerin başı, saray memuru, kuzey sınırının sürekli huzursuz bölgelerinde ve Hattuşa’da Vali olarak Hükümdara birçok alanda hizmet vermiştir. Bu dönemde Muvattalli sarayını, tanrı ve atalarının heykelleri ile birlikte Hattuşa’dan Tarhuntaşşa’ya taşımıştır. Muvattalli zamanında Orta Suriye’deki Amurru bölgesi nedeniyle, Hititler’in anlaşmazlığa düştüğü ülke Mısır’dı. Bu anlaşmazlık Kadeş Savaşı’ na yol açtı. (M.Ö. 1274)
Günümüzde Mısır’ daki Abydos, Luksor, Abu Simbel’in duvarları ve Ramsesseum’un pylonlarının üzerindeki kabartmalarda, Yakındoğu’nun geçmişindeki en ünlü savaşlardan biri olan Kadeş Savaşı’ nın tasviri görülmektedir. Kabartmalara II.Ramses’in Hitit Kralı II. Muvattalli’yi yenerek elde ettiği zaferin kutlandığı hiyeroglif metinler eşik etmektedir.
Firavun çok iyi hazırlanarak savaş alanında bizzat bulunmasına rağmen, savaşın asıl galibi Hititler olmuştur. Amurru yeniden Hitit yönetimi altına girmiş, ayrılıkçı yerel kral Benteşina ise Anadolu’ya sürülmüş, Kadeş Kalesi Hitit denetiminde kalmıştır.
Büyük Kral II. Muvattalli öldüğünde, eski bir kurala uyulmuş ve imparatorluğun en güçlü adamı olan kardeşi Hattuşili yerine, oğlu III. Murşili/Urhi-Teşup tahta geçmiştir. O, başkenti Tarhuntaşşa’dan, yeniden Hattuşa’ya taşımıştır. Büyük Kral ile imparatorluğun ikinci adamı Hattuşili arasındaki uzlaşmacı tutum, zamanla bozulmuş ve Büyük Kral’ın, amcası Hattuşili tarafından tahttan uzaklaştırılmasına neden olmuştur.
III. Hattuşili bu durumu tanrıların karar verdiği bir “Hak Sorunu” olarak göstermiştir. Yasal bir biçimde tahta geçmediğinin bilincinde olduğu için III. Hattuşili, dini ve diplomatik görevlerine çok sıkı bir şekilde bağlıydı. Kült (Tapınma, ibadet) görevlerinde Büyük Kraliçe Puduhepa kendisine yardımcı olmaktaydı.
Bölgede II. Muvattalli döneminden ve Kadeş Savaşı’ ndan bu yana II. Ramses hüküm sürmekteydi. Hattuşili Asur ve Babil Hükümdarları ile olduğu gibi, II. Ramses ile de hükümdarlar arasındaki olağan ilişkilerini sürdürmüştür. I. Şuppiluliuma’ dan beri süregelen savaş durumunu sona erdirmiş ve Mısır ile barış antlaşmasını imzalamıştır. Antlaşma Hattuşa’ da ortaya çıkarılan ve günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesinde bulunan kil tabletten anlaşılmaktadır.
Akadca yazılmıştır. Ayrıca Mısır-Karnak Ramesseum’ da da Mısır hiyeroglifi ile kaleme alınmış kopyaları görülmektedir. II. Ramses ile yapılan barış antlaşması, Hattuşili’ nin hükümdarlık döneminde ulaştığı bir zirvedir. Bu başarı kendisinin rakipleri Asur ve Babil ile Ege’ deki rakibi Ahhiyava karşısındaki konumunu güçlendirmiştir.
Kurallara uygun olmaksızın tahta çıkmış olmasına rağmen, III.Hattuşili önemli politik başarılar ve uluslararası takdir kazanmıştı; ancak Hattuşa’da tahtına çıkacak kişi ile ilgili düzenlemeyi yapmak da kendisi için önemliydi. Önceden seçilen varisten vazgeçilmiş ve yerine Prens IV. Tuthaliya seçilmişti.
Tuthaliya tahta çıktıktan sonra, Tarhuntaşşa Kralı Kurunta ile antlaşma yapmış ve Tarhuntaşşa ülkesinin sınırları yeniden çizilmiştir. II. Muvattali’nin oğlu olarak hanedandan gelen Krala, imparatorluk hiyerarşisi içinde Karkamış Kralı ile aynı düzeyde yer verilmiştir.
Hitit İmparatorluğu’nun bilinen son hükümdarı IV. Tuthaliya’ nın oğlu II. Şuppiluliuma, başgösteren yiyecek sıkıntısıyla daha da gerginleşen duruma rağmen bazı askeri başarılar elde etmiştir. Hattuşa’da bugün Güneykale olarak adlandırılan kesimdeki bir yazıtta, II. Şuppiluliuma’ nın askeri birliklerinin Orta ve Güneybatı Anadolu’da başarıyla savaştığından, Tarhuntaşşa’ da da hükümdarın yeniden otorite kurduğundan söz edilir. Çivi yazılı belgeler de, Kargamış Kralı ve doğrudan Büyük Kral tarafından denetlenen Alaşiya (Kıbrıs) ülkesiyle antlaşma yapıldığı belirtilir.
Hitit İmparatorluğu’nun M.Ö. 1200’den kısa bir süre sonra yıkılma nedeni halen tam olarak anlaşılamamıştır. İmparatorluğun yıkılmasına çeşitli etkenlerin neden olduğu değerlendirilmektedir. Son büyük kralın hüküm sürdüğü dönemde, halk içinde huzursuzluklar ve Hitit aristokrasisinde giderek artan çatışmalar başgöstermiştir.
Hitit Devletinin ayakta olduğu son yıllara tarihlenen yazılı kaynaklar, sefalet içinde olduğu belirtilen Anadolu’ya Suriye ve Mısır’dan büyük miktarlarda tahıl sevk edildiğini kanıtlamaktadır. Aynı zamanda Anadolu’daki huzursuzluklar ve Suriye üzerindeki Hitit etkisinin azalması da Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasında neden ya da sonuç olarak değerlendirilmektedir.  
Arkeolojik araştırmalarda Hitit yerleşimlerinde bulunan yazılı belgeler, Anadolu’da aynı dönemde (M.Ö. 1800’ lü  yıllarda) Hint-Avrupa dillerinin en eskisi Hititçe’den başka, yine aynı dil grubuna ait Luvi ve Pala dillerinin, ayrıca Hurrice, Hattice ve Akadca’ nın yazı dili olarak kullanıldığını göstermektedir. Çivi yazısı ile yazılan bu dillerde her işaret bir heceyi simgeler. Hititlerin kullandığı bir başka yazı türü de Luvi dilinde yazılan ve hiyeroglif denen resim yazısıdır.
Hititlerin kullandığı ve Mısır hiyeroglifinden tamamen farklı olan bu hiyeroglifte, heceler hatta kelimeler tek bir işaretle temsil edilebiliyordu. Hiyeroglif daha çok mühürlerde ve kaya anıtları gibi büyük yazıtlarda tercih edilmekteydi. Hititlerde okur yazarlık yalnızca çok küçük bir gruba ait bir beceri olarak kabul edilirdi. Çivi yazısını kralların da (LUGAL.GAL)  okuyamadıkları, aldıkları mektupların sonunda yer alan ve yazıcıya hitap ettiği anlaşılan “sesli oku” ibaresinden anlaşılır. Çivi yazısıyla yazılmış metinler arasında yıllıklar, törensel metinler, tarihi olaylara ilişkin belgeler, antlaşmalar, bağış belgeleri ve mektuplar vardır.
Bu yazı kil tablet üzerine, kalem yerine kullanılan sivri uçlu bir araçla, kil henüz ıslakken kazılarak yazılıyordu. Kil tabletlerin, özellikle yangın geçirip sertleşmiş olanları, günümüze kadar iyi durumda gelmiştir. Ahşap ve maden tabletlerin varlığı yine metinlerden bilinmektedir. Hattuşa’da 1986 yılında bulunan ilk madeni tabletin üzerinde “Hitit Kralı ile Tarhuntaşşa Kralı arasındaki bir  antlaşmanın” metni vardır.

Hitit Dini
Hitit dini çok tanrılı bir dindir; panteonun (tanrılar ailesi) içinde binlerce tanrı ve tanrıça vardır ve bunların pek çoğu diğer kavimlerin dinlerinden alınmıştır.
Hititler’ de tanrılar tıpkı insanlar gibidir. Fiziki şekilleri insan gibi olduğu kadar, ruhen de onlarla aynı olup, insanlar gibi yerler, içerler, kendilerine iyi bakıldığı sürece insanlara iyilik ederler; ancak ihmal edildikleri zaman hemen intikam almaya, insanları en acımasız yöntemlerle cezalandırmaya hazırdırlar. Bir Hitit metni insanlarla tanrıları birbirleriyle kıyaslamakta ve tanrı- insan ilişkilerini bey - hizmetçi ilişkilerine benzetmektedir.
Hitit devletinin panteonu Anadolu ve Suriye şehirlerinin çeşitli yerel panteonlarının zamanla bir araya getirilip birleştirilmesinden oluşmuştur.
Hitit devletinin başlangıcından itibaren baş tanrı, fırtına tanrısıdır (Teşup). Kozmik dönemi (kainatı) sağlayan, krallığı ve ülkenin düzenini koruyan fırtına tanrısıdır. Kral, efendisi adına ülkeyi yönetir.
Siyasal yapısı itibariyle Hitit Devleti, Kral ve üyeleri kraliyet ailesinden gelen kişilerden oluşan politik bir kurumdu. Yönetimin politik organı  Panku’dur (İmparatorluk Meclisi). Herhangi bir politik sorun olduğunda Panku Kral tarafından toplantıya çağırılmaktaydı.
Hitit Kraliyet ailesi, dışarıya karşı kapalı bir topluluk değildi. Krallık kalıtsaldı, ancak, Kral olabilecek birinci ve ikinci dereceden erkek olmaması durumunda, birinci dereceden bir prensesin eşi de  Kral olabilirdi. Kral tarafından belirtilen veliahdın Panku’nun onayını aldıktan sonra bağlılık yemini etmesi gerekiyordu. Krallık yanında, kurumsallaşmış bir Kraliçelik de vardı. Kraliçenin politik hayatta önemli görevler üstlendiği III. Hattuşili’nin eşi Puduhepa’nın icraatlarından anlaşılmaktadır. Ancak Hitit devlet yapısında Kral, mutlak güçtü.

Hitit İmparatorluğu’nun Yapısı
Siyasal yapısı itibariyle Hitit Devleti, Kral ve üyeleri kraliyet ailesinden gelen kişilerden oluşan politik bir kurumdu. Yönetimin politik organı  Panku’dur (İmparatorluk Meclisi). Herhangi bir politik sorun olduğunda Panku Kral tarafından toplantıya çağırılmaktaydı.
Hitit Kraliyet ailesi, dışarıya karşı kapalı bir topluluk değildi. Krallık kalıtsaldı, ancak, Kral olabilecek birinci ve ikinci dereceden erkek olmaması durumunda, birinci dereceden bir prensesin eşi de  Kral olabilirdi. Kral tarafından belirtilen veliahdın Panku’nun onayını aldıktan sonra bağlılık yemini etmesi gerekiyordu.
Krallık yanında, kurumsallaşmış bir Kraliçelik de vardı. Kraliçenin politik hayatta önemli görevler üstlendiği III. Hattuşili’nin eşi Puduhepa’nın icraatlarından anlaşılmaktadır. Ancak Hitit devlet yapısında Kral, mutlak güçtü. 

Kadeş Savaşı ve Barış Antlaşması


M.Ö. 1274 tarihinde II. Ramses ile Muvattalli arasında Kadeş önünde büyük bir meydan savaşı yapılmış ve Kadeş Barış Antlaşması ile sonuçlanmıştır. Bu antlaşmaya bağlı olarak II. Ramses savaştan önce aldığı yerleri boşaltmış, Kadeş Şehri Hititlere kalmıştır.
Kadeş Barış Antlaşması sırasında orduda çıkan bir isyanda, Muvattalli öldürülmüştür. Antlaşma, onun yerine geçen III. Hattuşili tarafından imzalanmıştır. (M.Ö.1269) Bu antlaşma dünya tarihinde eşitlik ilkesine dayanan en eski antlaşmadır. Antlaşma çivi yazısıyla gümüş plakalar üzerine Akadca olarak yazılmıştır. Ayrıca Kralın mührünün yanında Kraliçenin mührü de vardır.
Bu antlaşmanın gümüş levhalara kazınmış olan asıl metinleri kayıptır. Mısır’da tapınakların duvarlarına kazınan antlaşmanın bir nüshası da, Boğazköy (Boğazkale) kazılarında kil tablet olarak bulunmuş olup Istanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
Kadeş antlaşmasının Hattuşa’da bulunan çivi yazılı tabletinin büyütülmüş kopyası New York’ta Birleşmiş Milletler Binasında asılıdır.
Kadeş Antlaşması Metni
“Mısır Memleketi Kralı, Büyük Kral, Kahraman Ra-maşe-şa mai Amana’nın Hatti memleketlerinin büyük Kralı Hattuşili ile iyi dostluklarının , kardeşliklerinin ve büyük krallıklarının devamı için yaptıkları antlaşmadır.
Bunlar, Mısır memleketi Büyük Kralı, bütün memleketlerin kahramanı, Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral, kahraman Minmua-rea’nın oğlu, Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral, kahraman  Min-pahirita’rea’nın torunu, Rea-Maşeşta-Mai Amana’nın, Hatti memleketi Kralı, Büyük Kral, Murşili’nin oğlu, Büyük Kral, Hatti memleketi Kralı, kahraman Şuppiluliuma’nın  torunu, Büyük Kral, Hatti memleketi Kralı, kahraman Hattuşili’ye söylediği sözlerdir.
Aramızda  daima olarak iyi kardeşlik ve iyi sulh kurdum. Mısır memleketi ile Hatti memleketi arasındaki münasebetlerde iyi kardeşliğin ve iyi sulhun tesisi için şunları söylüyorum: İşte, Mısır memleketi ile Hatti memleketi arasındaki münasebete gelince, ezelden beri tanrı onlar arasında düşmanlığa müsaade etmediğinden antlaşma ebedidir. Büyük Kral, Mısır memleketi Kralı, Rea-Maşeşa Mai Amana, güneş ve fırtına tanrılarının münasebeti gibi öyle edebi bir münasebet tesis etti ki, o aralarında daima düşmanlık yapmağa mani olur.
Mısır memleketi Kralı, büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana gümüş bir tablet üzerine kardeşlik Hatti memleketi Kralı, büyük Kral Hattuşili ile bugünden itibaren aramızda iyi sulh ve iyi bir kardeşlik tesisi için bir muahede yaptı. O benim kardeşimdir, ben de onun kardeşiyim ve onunla daima sulh halindeyiz. Bize gelince: Bizim kardeşliğimiz ve sulhumuz evvelce Mısır memleketi arasındaki sulh ve kardeşlikten daha iyi olacaktır.
Bak, Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana Hatti memleketi Kralı, Büyük Kral Hattuşili ile sulh ve kardeşlik halindedir.
Bak, Mısır memleketi Kralı Rea-Maşeşa Mai Amana’nın oğulları Hatti memleketi Kralı, Büyük Kral Hattuşili’nin oğulları ile ve kardeşleri ile sulh ve dostluk daimidir. Onlar da bizim gibi kardeş ve sulh halindedir.
Mısır memleketiyle Hatti memleketi arasındaki münasebete gelince: Onlarda bizim gibi daima kardeşlik ve sulh halindedirler.
Mısır memleketi Kralı, büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana istikbalde her hangi bir şey almak için Hatti memleketine girmeyecektir. Hatti memleketi Kralı, Büyük Kral Hattuşili de istikbalde herhangi bir şey almak için Mısır memleketine girmeyecektir.
Bak Güneş ve Fırtına tanrılarının Mısır memleketi ile Hatti memleketi için getirmiş oldukları ilahi nizam, onlar arasındaki sulh ve kardeşliktir, düşmanlık değildir. Bak Mısır memleketi Kralı; Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana bugünden itibaren iyi durumu muhafazada sebat edecektir. İşte Mısır memleketi Hatti memleketi ile daimi sulh ve kardeşlik halindedir.
Eğer yabancı bir memlekette bir düşman Hatti memleketine gelirse ve Hatti memleketi Kralı, Büyük Kral Hattuşili bana “Ona karşı koymak için bana yardıma gel” diye bir haber gönderirse Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana piyadesini süvarisini gönderecek onu öldürecek, Hatti memleketi için ondan intikam alacak.
Eğer Hatti memleketi Kralı, Büyük Kral Hattuşili tâbi beylerine kızarsa, onlar ona karşı bir kusurda bulunursa Mısır memleketi Kralı Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana’ya haber gönderirse Mısır memleketi Kralı piyadesini ve süvarisini ona gönderir. O kimlere kızmışsa onları imha eder.
Eğer dış memleketlerden yabancı bir düşman Mısır Kralı kardeşin Rea-Maşeşa Mai Amana’ya ve Mısır memleketine karşı gelirse ve onun kardeşi Hatti memleketi Kralı Hattuşili’ye “Ona karşı koymak için bana yardıma gel” diye bir haber gönderirse Hatti memleketi Kralı Hattuşili piyadesini, süvarisini gönderecek ve benim düşmanımı öldürecek.
Eğer Mısır Kralı Rea-Maşeşa Mai Amana tâbi beylerden birine kızarsa, onlar ona karşı birleşirlerse ve ben Hatti Kralı kardeşim Hattuşili’ye “Haydi” dersem Hatti memleketi Büyük Kralı Hattuşili piyadelerini ve harb arabalarını gönderecek, o kimlere kızmışsa onların hepsini mahvedecek.
Bak, Hatti memleketi Kralı Hattuşili’nin oğlu babası Hattuşili’nin bir çok senelerinden sonra Hattuşili’nin yerine Hatti memleketi Kralı olacak. Eğer Hatti memleketinin asilzadeleri ona karşı birleşirlerse Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana piyadelerini ve harp arabalarını Hatti memleketinin hatırı için onlardan intikam almak üzere gönderecek. Hatti memleketinin Kralının ülkesinde asayişi temin ettikten sonra memleketleri Mısır’a dönecekler.
Eğer bir asilzade Hatti memleketinden kaçarsa böyle bir adam Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral Rea Maşeşa Mai Amana’ya iltica ederse vazifesini yerine getirmek için, ister Hatti memleketi Kralı Hattuşili’ye ait olsun, ister ayrı bir şehre ait olsun, onu yakalayacak ve onu Hatti Kralı, Büyük Kral Hattuşili’ye iade edecektir.
Eğer bir asilzade Mısır memleketi Büyük Kralı Rea-Maşeşa Mai Amana’dan kaçarsa ve böyle birisi Hatti memleketine, Hatti memleketi Kralı Büyük Kral Hattuşili’ye gelirse onu yakalayacak, kardeşi Mısır memleketi Kralı Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana’ya iade edecektir.
Eğer bir adam veya iki üç adam Hatti memleketinden kaçarsa, Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana’ya gelirse Mısır memleketi Kralı Büyük Kral onları yakalayacak ve kardeşi Hattuşili’ye iade edecek. Mısır Kralı ve Hatti Kralı kardeştirler, bu sebepten onları bu kabahatleri için şiddetle cezalandırmasınlar, onların gözlerinden yaş akmasın, bu şahıslardan karıları ve çocuklarından intikam alınmasın.

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE ÇORUM

Çorum’da Milli Mücadele hareketi üç bölüm halinde açıklanabilir.

19 Mayıs 1919’ dan Önce Çorum
İttihat ve Terakki Partisinin kökü olan Vatan ve Hürriyet Cemiyetinin kurulmasında Çorum’lu Doktor Mustafa Cantekin’in büyük rolü olmuştur. Çorum’da İttihat ve Terakki Partisinin kurulmasında Edebiyat öğretmeni Münüf Kemal, Yüzbaşı Selahattin öncülük etmişlerdir.
I.Dünya Savaşından önce meydana gelen genel karışıklık Çorum’da da görülmüş Hürriyet ve İtilafçılar Avukat Kamil ve Avukat Sabit öncülüğünde faaliyete geçmişlerdir. Bu zamanda İttihat ve Terakki Partisi dağılmıştır.
19 Mayıs 1919’dan 23 Nisan 1920’ye Kadar Geçen Olaylar
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıktığı sırada ülkenin içinde bulunduğu karışıklık ortamı Çorum’da da yaşanmaktaydı. Bu zamanda Çorum Ankara’ya bağlı bir sancaktır. Bu sancağın yönetiminde Ankara Valisi olan Muhiddin Paşa’ya bağlı Samih Fethi bulunmaktaydı. Padişah taraftarı olan bu kişiler Milli Mücadele hareketine cephe almışlardı. Atatürk, Ali Fuat Cebesoy’u görüşmek üzere Havza’ ya davet etti.
 Ali Fuat Cebesoy, Sungurlu - Çorum - Merzifon yolunu uygun görerek 16-17 Haziran’ da Çorum’a gelmiş ve burada misafir olmuştur. Onu takip ederek Çorum’a gelen Ankara Valisi Muhiddin Paşa, Muhtasarrıf Samih Fethiyle görüşerek Ali Fuat Cebesoy’u tutuklamak istemiş ancak başarılı olamamıştır.
Atatürk Erzurum Kongresini yaptıktan sonra, kongre yapmak üzere Sivas’a geldiği sırada, Çorum’da bulunan Samih Fethi bir takım engellemeler yapmak istemişse de başarı gösterememiştir. Çorum Sancağından Sivas Kongresine katılmak üzere, Mehmet Tevfik Efendiyle Çorum Lisesi Fransızc a Öğretmeni olan Dursun Bey temsilci olarak gönderilmiştir.
Cumhuriyetin İlanına Kadar Çorum’da Geçen Olayların Ana Hatları
Gazi Mustafa Kemal’ in her sancaktan beş kişi seçilmesine dair genelgesine uyularak Çorum’dan seçilen beş kişi, ilk T.B.M.M.’ ni kurmak üzere Ankara’ya gönderildiler. Bu sırada Çorum’a Mutasarrıf Vekili olarak Haymana Kaymakamı Cemal Bey atanmış ve Çorum’a gelişinden bir gün sonra Ankara’da T.B.M.M. açılmıştır.
Milli Mücadele hareketinin başlangıcı ve en zor zamanında Çorum bir taraftan Çapanoğullarının,  öte yandan Pontusçuların tehdidi altında bulunuyordu. Çorum halkının Milli Mücadele hareketine bağlılığı sayesinde, Çapanoğulları isyanı daha fazla genişlemeden söndürülmüştür.
Çorum Milli Mücadelede en çok şehit veren illerden olup, merkez ve ilçelerinden İstiklal Savaşına katılan 1510 kişi İstiklal Madalyası ile onurlandırılmıştır.

ÇORUM’DA İKİ-ÜÇYÜZ SENE EVVELE AİT BAZI OLAĞAN ÜSTÜ HADİSELER
Hicri 960-1247 seneleri zarfında Çorum’a ait ve olağan üstü sayılan bazı hal ve hadiseleri not olarak aşağıya naklediyorum. Bunlar, bir yazma tarih kitabından alınmıştır. Bu kitap III. Selim devrine kadar umumi malumatı muhtevidir. Kitabın başındaki mukaddimeye nazaran Yusuf Bin Abdullatif’in Şeccetuul-Ahbar isimli olduğu anlaşılmaktadır. Naklettiğim notlar kitabın son dört sahifesine muhtelif kalemlere sıra gözetmeksizin dercedilmiş haldedir ve oldukça itina ile yazılmış olduğu görülmektedir.
            Bu kitabı bana Yaşar Leblebicioğlu göstermiştir ki babası merhum Ragıp efendinin kitapları arasında bulunmuştur.

Notlar:
            1-1127 tarihinde Revkır namında ben şahim deyü bir emir namına bir kimse huruç edip karyelerde Mecidözü kazasında şahlık iddia eden namezhep olan melunun üzerinde Çorum paşası ile Çorum ahalisi üzerine çıkıp beş on ademimizi şehit ettiler. Sonra Sarı Mustafa namında bir yiğit gidip bieyyi hal bulup venk edip ol melunu tevabii ile başların kesip Çorum’a getürdü.

            2-Nefsi Çorum’da vaki olan zelzele mahi cemazilahrinin oltıncı gecesi Pazar gecesi idi. Çarşı, Pazar, yapı, mescitler ve mescitler haraboldu tarih 986 hışmı ilahi.

            3-Nefsi Çorum Kalesine mübaşeret(Başlandı) olundu sene 960

            4-1104 senesinde mahi seferin 18. gecesi Leylei Çarşamba idi. Bir azim zerzele olmuştur ki nice şehirler karyeler harap olmuştur. Fi 18 şehri seferülhayır lisene erbeamie ve elf vakitler de beynel işaiyeyn idi.

            5-Nefsi Çorum’da 1136 senesinde mahi cemazilevvelinin 28. Çarşamba sabah yeri ağırırken Sivas mütesellimi olan Rişvan oğlu 200 miktarı atlı ile dere bağ semtine gelip bir bölük yayan adam irsal edip Baki efendinin odasında gafilin yatarken mamalizade Ömer paşayı kurşun ile pencereden vurup sonrada boğazlamışlardı. Gaflet olunmıya sene 1136 fi 28 ca.

            6-Nefsi Çorum’da 1202 senesinde mahi Receb’in 20. günü Çarşamba günü idi. Kanunisaninin 28. günü ziyade mübalağa ile yel esüp evlerin pencerelerinden içeri kar topu tolu oldu. Dükkanların dahi içleri doldu. Ve duvarlar yıkıldı. Irkat ile kar çektirdiler. Pir tekkesi yanında sokaklarda kar duvar boyunca oldu. Bir kişi dahi ahır deliğinden  çıkmışta evinin kapısını güçlükle açmış, yel bir gün bir gece esdi. Allahuazimuşşan son encamın hayır eyliye
amin.
Sene 1142 fi 30.

            7-Nefsi Çorum’da vaki yeni Hamam binasına mübaşeret(Başlandığı) olduğu
fişehir zilkade sene 981.

            8-1124 senesinde mahi cemazilevvelin ikinci günü mayısın 27. günü yevmi Çarşamba dağlara kar yağmıştır.

            9-1142 senesinde mahi zilkadenin 26. günü haziran ibtidasında isneyn günü ikindiye yakın karye seray ile karye-i çoluş mabeyninde(arasında) Çorum ehallileri(ahalileri) miyri bayraklariyle cenk edip Çorum ehaliler bozulmuştur ki adem öldü.Çorumlu’da 30-40 kadar dahi adem yaralanmamıştır. Nice tüfenk ve eşya aldılar. Milli bayrakları Çorum’ludan gaflet olunmıya.

            10- Serasker Ali Paşa Çorum’a geldi. Sene 1159 fi 29 cem. Yevmi Cuma

            11-Nefsi Çorum’da 1142 senesinde mahi cemazilevvelin 24. pencişenbih günü hekim başı Ali Paşa Karapınarlı Mehmet ağanın serayına konup öğle ile ikindi arasında Karapınarlı Mehmet ağa’yı kendi sarayında katlettiler ve İbik Oğlu Hacı Hasan’ı Osman Efendinin odasında boğdular. Aykut oğlu Ali Bayrakdarı ve karındaşı Ahmet Beyi kalede cumartesi gecesi boğdular.

            12-Nefsi Çorum’un etrafında olan Köse dağına kar yağmıştır.
Haziran 20 gecesi rebiuevvel sene 1220

            13-Nefsi Çorum’da 1146 senesinde mahi rebiuevvelin… mahi ağustosun 21. günü kuşluğa yakın zelzele olmuştur.

            14-Nefsi Çorum’un etrafında köse dağına ve İyerci dağına1147 senesinde mahiseferin 17. günü temmuzun 8. günü yevmi düşenbih vakti arsden(ferahlık) iki saat sonra azım(büyük) zelzele oldu. 1147 H.

            15-1171 senesinde mahi Ramazanı şerifde kapısız sarı Boşnak Merzifonlu’yu bozdu ve Erzurum paşanın bozup kedhutmasın tuttu ve Amasya’nın vafir katırın aldı. Sonra akça ile halas eylediler.  Sonra Çorum şehrine geldi Ali ve sarı Boşnak Genç Osman ve emir Süleyman İsmail ve gayrı bölükbaşılar binden ziyade geldiler. Çorum şehrini muhasara eylediler. 18 gün muhasara çekildi adem gönderdiler. Akçe versünler deyü vermediler bir lazımlı bölükbaşı nimilin üstündeki burçalık tarlasının içinde kurşun ile vurdular. Sonra zafer bulmadılar. Zile tarafına gittiler. Sivaş paşasını dahil öldürdü. 1171.

            16-1172 senesinde mahi Muharremülharemin 24. Çarşamba gecesi 5. saatte zelzele oldu. 
           
             17-1171 senesinde bir mertebe kahtlik(kıtlık) oldu ki buğdayın kilosu 18 kuruşa çıktı, arpa 15 kuruşa, buğday unun kiyyesi onbeş paraya çıktı. İki sene kahtlık çektiler çok adam ve uşak açlıktan helak oldu, yemedik ot komadılar.  Hep şişip helak oldular. 1172.

            18-1173 senesinde mahi şevvalin 29. günü cuma namazının vaktine bir uçuk saat miktarı kalınca güneş batup tutulup akşam namazı ile yatsı namazının mabeyni gibi siyahlık olup bütün yıldızlar aşikare göründü…

            19-Kurtoğlu Süleyman ağa pencişenbih günü ikindiden sonra vefat etti. Sene 1177 fi zilkade Cuma günü namazın kıldılar.

            20-1142 senesinde mahi zilkadenin 26.günü haziran ibtidasında (başlangıcında) 2. günü nefsi Çorum’da kuşluk vaktinde zelzele oldu. Ol gün zelzele öyleyen(öğleye kadar) değin altı kere oldu. Bir aydan ziyade zelzele oldu. İskilip şehrinde cümle evler harab oldu.

            21-Nefsi Çorum’da 1133 senesinde Hacı Güpür Hamamının mezbelesini ihraca başladığı cemaziyelevvelin 24. yekşenbih 1133 sene fi 4ca. 
-------------------------------------

NÜFUS                
2012 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Sonuçları

İl/İlçe merkezi Belde/Köy Toplam
Türkiye Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın
58.448.431 29.348.230 29.100.201 17.178.953 8.607.938 8.571.015 75.627.384 37.956.168 37.671.216
Çorum Genel Nüfus 365.526 180.976 184.550 164.449 81.179 83.270 529.975 262.155 267.820
Çorum Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın
Merkez 231.146 114.687 116.459 34.096 17.280 16.816 265.242 131.967 133.275
Alaca 21.113 10.541 10.572 14.211 7.037 7.174 35.324 17.578 17.746
Bayat 8.028 3.904 4.124 12.881 6.154 6.727 20.909 10.058 10.851
Boğazkale 1.356 691 665 3.081 1.524 1.557 4.437 2.215 2.222
Dodurga 2.918 1.457 1.461 4.071 1.962 2.109 6.989 3.419 3.570
İskilip 20.405 9.975 10.430 16.902 8.271 8.631 37.307 18.246 19.061
Kargı 5.327 2.601 2.726 10.453 4.961 5.492 15.780 7.562 8.218
Laçin 1.301 677 624 4.162 2.074 2.088 5.463 2.751 2.712
Mecitözü 4.900 2.371 2.529 12.335 6.105 6.230 17.235 8.476 8.759
Oğuzlar 3.228 1.571 1.657 3.165 1.565 1.600 6.393 3.136 3.257
Ortaköy 2.320 1.142 1.178 5.770 2.886 2.884 8.090 4.028 4.062
Osmancık 27.355 13.556 13.799 17.008 8.307 8.701 44.363 21.863 22.500
Sungurlu 33.359 16.453 16.906 22.563 11.224 11.339 55.922 27.677 28.245
Uğurludağ 2.770 1.350 1.420 3.751 1.829 1.922 6.521 3.179 3.342
Toplam 365.526 180.976 184.550 164.449 81.179 83.270 529.975 262.155 267.820
---------------------------------------------

Coğrafya

COĞRAFİ KONUM
Çorum ili; Orta Karadeniz Bölümünün iç kısmında yer almaktadır. Doğuda Amasya, güneyde Yozgat, batıda Çankırı, kuzeyde Sinop, kuzeydoğuda Samsun, güneybatıda Kırıkkale ile çevrilidir.Yüzölçümü 12.820 km² dir.
Enlem ve boylam değerlerine göre ise; 34 derece 04 dk. 28 sn. doğu boylamları ile 39 derece 54 dk.20 sn. kuzey enlemleri arasında yer almaktadır.
Deniz seviyesinden ortalama yüksekliği (rakımı) 801 m.dir.
Ankara' ya 244, İstanbul' a 608, Amasya' ya 92, Sinop' a 294, Samsun' a 172, Tokat' a ise 188 km. mesafededir.
İlçelerin İl merkezine uzaklıkları ise; Alaca 52, Bayat 83, Boğazkale 87, Dodurga 42, İskilip 56, Kargı 106, Laçin 29, Mecitözü 37, Oğuzlar 68, Ortaköy 57, Osmancık 59, Sungurlu 72 ve Uğurludağ 66 km'dir.
İLİN FİZİKİ COĞRAFYASI 

Jeolojik Yapı

Bölgenin jeolojik yapısında iki ana kütle (kayaç) grubu göze çarpar.Bunlardan birincisi “Metamorfik seri” (başkalaşmış kayaçlar), ikincisi ise, “Tortul Kütleler” dir. İlin asıl jeolojik karakterini 3. jeolojik zamanın sonları ile 4. jeolojik zamanda meydana gelen oluşumlar meydana getirmektedir.
Bununla birlikte, jeolojik devirlerden ilkel zaman olarak bilinen Arkean ve Prekambrien devirlerine ait Çorum Merkez İlçe, Alaca, İskilip, Osmancık, Mecitözü ve bilhassa Kargı ilçelerinde çeşitli metamorfik (başkalaşım) topraklarına rastlanılmıştır. Özellikle 3. jeolojik zamanın kütlelerinden olan jips (kireçtaşı) ve kayatuzu yatakları ile karbon miktarı % 75 kadar olan zengin linyit kömürü yataklarına (Osmancık, Dodurga yöresinde 30 milyon ton rezervinde ayrıca Alpagut-Zambal-Karakaya-Ayva ve Ovacık Köyünde) rastlanmaktadır.
Yine bu zamanın püskürük kütlelerinden olan Trakit, Granit, Bazalt ve Andezit gibi kütle arazisine de Çorum merkez ilçesinde, Kargı, Sungurlu, Alaca, Mecitözü, Osmancık ve İskilip ilçelerinde rastlanmaktadır. Tortul kütlelere ise ilin çoğu yörelerinde rastlanmaktadır.
Çorum; Alp-Himalaya Orojenezi (Dağ oluşumu) olarak bilinen sistem içerisinde yer alan K.A.F. (Kuzey Anadolu Fay Hattı) üzerinde yer almaktadır. K.A.F. il merkezinin 20 km. kuzeyinden geçmektedir.
Yeryüzü Şekilleri

Dağlar

İl sınırları içerisinde bulunan dağlar, genel olarak yüksek sayılmayacak niteliktedir. Ortalama yükseltileri 1500 m. dolayındadır. Bunlar Orta Karadeniz Bölümündeki Canik Dağları ile Ilgaz ve Küre Dağlarının başlangıç noktalarını teşkil eden silsileler şeklinde güneye doğru (Bozok Yaylasına) gittikçe alçalırlar. Yükseklikleri 1000-2000 m. arasında değişen tepeleri ile bir taraftan Kızılırmak vadisi kıyılarında, diğer taraftan Yeşilırmak’ın Çekerek Suyu kıyılarında uzayıp giderler. Çorum dağlarının yüksek kısımları İskilip-Osmancık ve Kargı ilçeleri toprakları üzerindedir.
Merkez ilçenin kuzeyinde Eğerci Dağ sıraları, Batı yönde Alagöz ve Kösedağları yer alır. Bu iki dağ sıraları arasında Kırkdilim Boğazı bulunmaktadır.Güneyde uzanan Dört Tepe silsileleri güneydoğuya doğru uzanarak Mecitözü ve Ortaköy ilçesindeki Karadağ silsileleri ile birleşir. Aynı şekilde ilçenin güneyinde ve güney batısında uzanan dağ sıraları, Sungurlu ilçesi içindeki Kartal Dağlarına kadar uzanmaktadır.
Osmancık ilçesindeki Kızılırmak Vadisi boyunca uzanan Çal ve Ada Dağları; Kargı ilçesi sınırları içinde devam ederek Çorum’un en yüksek dağlarından olan Kös Dağlarındaki Erenler Tepesine (2097 m.) ulaşır.
Aynı dağ sıralarının güneyinde İskilip ilçesinin Teke Dağı, Kavak Dağı, Göl ve Deveci Dağları ile Çakarözü Dağlarını meydana getirdiği görülmektedir

Çorum İlinde Yüksekliği 1.700 m. yi Aşan Dağlar

Erenler Tepesi (Kargı’da Kös Dağı Üzerinde )                          2097
Türbe Tepe (Kargı’da)                                                       1981
Kara Tepe  (Mecitözü’nde)                                                 1846
Kırklar Dağı  (Mecitözü’nde)                                                1791
Köse Dağı    (Çorum’da)                                                     1750
Dede Çal (Osmancık’ta)                                                      1730
Kartal Tepe  (Sungurlu’da)                                                  1700
Teke Dağı    (İskilip’te)                                                       1700


OVALAR

Çorum Ovası

Merkez İlçenin üzerinde, 780-800 m. yüksekliğindedir. Üzerinde Bayat-Ömerbey–Deliler-Gürcü-Elemin-Sarmaşa-Buluz-Celilkırı ve Yaydiğin Köyü toprakları bulunmaktadır. Ovanın doğu ve kuzey yönlerinde fay hatları vardır.
Bozboğa Ovası
Merkez İlçeye bağlı Bozbuğa-Yenice-Çayhatap-Sarimbey-Kadıkırı-Ahilyas-Harzadın-Abdalata-Büğdüz köyleri bulunmaktadır. 800-820 m. yüksekliğindedir.
Ovasaray Ovası
Çorum’a 10-12 km. uzaklıkta, Ovasaray-Kayı-Boğabağı-Maza-Sarta-Üyük-Karapınar ve Karacaköy toprakları vardır. 700-800 m. yüksekliğindedir.
Seydim Ovası
Çorum’a 15 km uzaklıkta, 950 m. yüksekliğinde, küçük bir ovadır.
Hüseyin Ovası
Alaca İlçesini ve çevresini oluşturur. 725-875 m. yüksekliğindedir.
Dedesli Ovası
Merkez İlçe’ye bağlı Dereköy-Eskiören-İğdeli ve İskilip İlçesine bağlı Tombuşoğlu Çiftliği bölgelerinden oluşur.
Irmak Ovası
Merkez İlçe ile İskilip arasında Kızılırmak’ın doğusundan batısına doğru, 500-550 m. yüksekliğindedir.
Taybı Ovası
İskilip-Sungurlu arasında 550-560 m. yüksekliğindedir.
Mecitözü Ovası
Mecitözü İlçesi ve civar köylerinin olduğu, 950 m. yüksekliğindedir.
Osmancık Ovası
Osmancık İlçe merkezinin bulunduğu Kızılırmak’ın iki yakasında, 300-350 m. yüksekliğindedir.
Düvenci Ovası
Çorum-Merzifon yolu boyunca uzanan 900 m. yüksekliğinde bir ovadır.
Hamamözü Ovası
İl merkezine 30 km uzaklıkta, 450-500 m. yükseklikte, üzerinde Osmancık’a ait köylerin bulunduğu bir ovadır.
Budaközü Ovası
Sungurlu yakınlarında, 550-580 m yüksekliğindedir.
Delice Ovası
Sungurlu İlçesi güneyindedir.
Vadiler

Kızılırmak, Yeşilırmak ve kolları, Çorum İlinden geçerken birçok vadiler oluşturmuşlardır. Başlıcaları şunlardır;

Sıklık Boğazı
Çorum-Samsun yolu üzerinde, 7 km. uzunluğundadır.
Hatap Vadisi
Hatap Çayı’nın geçtiği yerde, 16 km.dir.
Harami Vadisi, Dana Boğazı
Seydim Ovası ile Dedesli Ovasını birleştirir. 6,5 km.dir.
Kırkdilim Vadisi
Çorum-Osmancık-Kargı bağlantısı konumundadır.
Sacayak Vadisi
Çorum Çat Suyunun Cemilbey’e geçtiği yerdedir.
Hışır Vadisi 
Alaca Suyunun Çat Suyuna karıştığı yerdedir.
Akarsular

Çorum İlindeki akarsular, sularını ülkemizin iki önemli akarsuyu olan Kızılırmak ve Yeşilırmak Havzalarına boşaltırlar.

Kızılırmak Havzası
Kızılırmak’ın Çorum İlinden geçen kısmı 182 km.dir. Bu geçiş yerleri Bayat, İskilip, Merkez ilçe, Osmancık, Kargı İlçeleri ve köyleridir.
Yeşilırmak Havzası
Çorum Merkez İlçe’nin büyük bir kısmı, Alaca İlçesi, Mecitözü ve Ortaköy İlçelerindeki çay ve dereler, Yeşilırmak’ın önemli bir kolu olan Çekerek Irmağına bu havzada dökülür.
Çorum Çat Suyu (82 km)
Derinçay adını da alan bu su, Eğerci dağından ve Köse Dağından inen dere ve çayların birleşmesinden oluşur. Çomarbaşı ve Sıklık Derelerini de alarak il merkezinin 3 km batısından geçer. Güneyde Yılgınözü ve Hatap Deresi ile birleşir, Ahilyas derelerini de alır ve bundan sonra Çorum Suyu olur. Alaca’dan gelen Budaközü ile birleşince de Çorum Çat suyu olur. Mecitözü İlçesi ve köylerinden geçerek, Amasya ili sınırlarında Çekerek’le birleşir.
Mecitözü Çayı
Kırklar Dağından doğar, ilçe merkezine yakın olarak (1-1,5 km) geçtikten sonra Amasya topraklarında Çorum Çat Suyu ile birleşir.
Çekerek Irmağı
Ortaköy İlçesi ve topraklarının az bir kısmını sular, Amasya İli sınırlarına geçer.
Göller
İl sınırları içerisinde önemli bir göl yoktur. Merkez ilçede Eymir (Gölünyazı) Gölü olup, yazın suları çok azalan bir sazlık ve bataklıktır. İlkbahar aylarında ayrıca merkez ilçede Uyuz Gölü ve Kırkgöz adı verilen küçük gölcüklerde oluşur
D.S.İ Tarafından Hizmete Açılmış Baraj ve Göletler
Çomar Barajı
Merkez İlçede 1974’de başlanmış 1979’da tamamlanmış, önce sulama amaçlı düşünülmüş, sonra içme suyu temini için kullanılmış, ayrıca mesire yeri özelliğindedir.
Alaca Barajı
Alaca Büyük Söğütözü Köyünde, 1984’de yapılmış, 1500 ha. sulama kapasitelidir.
Yenihayat Barajı
Çorum – Ankara karayolu üzerindeki Yenihayat köyünde, Çorum’ a içme suyu temini amacıyla 2000 yılında yapılmıştır.
Ahmetoğlan Göleti
Merkeze bağlı Ahmetoğlan Köyünde 1962 yılında yapılmış, 30 ha. sulama kapasitelidir.
Evci Yeni Kışla Göleti
1970 yılında yapılmış 53 ha. sulama kapasiteli.
Seydim-1, Seydim-2 Göletleri
Seydim Köyünde 1973 –1976 yıllarında yapılmış içme suyu amaçlı kullanılmaktadır.
İnegazili Göleti
Sungurlu İnegazili Köyünde 1975 yılında yapılmıştır.
Alacahöyük Göleti
1976 yılında yapılmış, 35 ha. sulama kapasiteli.
Pınarlı Göleti
Ortaköy Pınarlı Köyünde 1977 yılında yapılmış 50 ha. sulama kapasiteli.
Geven Göleti
Alaca Geven Köyünde 1975 de yapılmış, 23 ha. sulama kapasiteli.
Aksu Göleti
Kargı Gölköy civarında, 1983’te yapılmış 39 ha. sulama kapasiteli.
Bitki Örtüsü


Çorum İlinin güney bölgesinin doğal bitki örtüsü bozkırdır (step). İlkbahar yağışları ile birlikte yeşerirler, sonbaharda kururlar. Bunlara örnek: papatya, gelincik, deve dikeni, köy göçeren dikeni, çakır dikeni, kangal otu, sığır kuyruğu, yavşan otu, geniş yayılma alanı bulmuştur. Akarsu boylarında ise söğüt ve kavak çeşitlerine rastlanır.
Alaca, Sungurlu, Ortaköy ve Mecitözü’nün yüksek kesimlerinde meşe, ardıç ve karaçam ağaçlarına rastlanır. İlkbahar ile birlikte çiğdem, yabani sümbül, yabani lale çiçekleri de görülür.
İlin kuzeyindeki ilçelerde ise meşe ormanları ve iğne yapraklı ormanlara rastlanır.

Deniz seviyesinden 1000-1200 m yüksek olan bölgelerde meşe, kızılcık, yabani erik, elma, alıç, yabani gül yaygın olarak görülür.Hacıhamza çevresinde seyrek olarak ıhlamur ağaçlarına rastlanır.
Kargı, İskilip, Osmancık, Bayat ilçelerinde sarıçam, karaçam, köknar, kızılçam ağaçları görülmektedir.Toplam ormanlık ve fundalık alan 365.208 ha. olup İl yüzölçümünün % 28 ‘ i kadardır.
İklim

Yağış ve Sıcaklık

Çorum İli, Karadeniz ikliminden İç Anadolu iklimine geçiş bölgesinde bulunmaktadır. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. İlin kuzey bölgesinde yer alan Kargı, Osmancık, İskilip, Laçin, Dodurga, Oğuzlar ve Bayat İlçeleri İç Karadeniz geçiş ikliminin etkisinde kalan ilçelerdir. Çorum Merkez İlçe, Sungurlu, Alaca, Boğazkale, Ortaköy, Mecitözü ve Uğurludağ İlçeleri İç Anadolu step iklimi özelliklerini gösterir.
1929 yılından bu yana yapılan meteorolojik ölçümler sonucunda yıllık ortalama yağış miktarı İl Merkezinde 423,0 mm., Alaca’ da 376,0 mm., Bayat’ ta 445,2 mm., Boğazkale’ de 490,3 mm., Dodurga’ da 373,2 mm., İskilip’ te 484,8 mm., Kargı’ da 360,3 mm., Laçin’ de 530,2 mm., Mecitözü’ nde 422,7 mm., Ortaköy’ de 409,5 mm., Osmancık’ ta 368,1 mm.,
Sungurlu’ da 438,1 mm., Uğurludağ’ da 450 mm. olarak tesbit edilmiştir.
İl Merkezi’ nin yıllık ortalama sıcaklığı 10,7º dir. En yüksek sıcaklık 2000 yılının Temmuz ayında 42,7 Cº, en düşük sıcaklık 1985 yılının Şubat ayında -27,2 Cº olarak ölçülmüştür. Temmuz ve Ağustos ayları en sıcak aylardır. 

Rüzgârlar
İl genelinde yaz mevsiminde öğleden sonra başlayarak gece saat 22’ ye kadar esen poyraz etkilidir. Bazen ters yel de denen sıcak ve kavurucu bu rüzgâr tarım alanları için zararlıdır. Kışın kuzeyden yıldız rüzgârı, İlkbaharda güneybatıdan lodos rüzgarı eser. Bu rüzgarlar bol yağış ve kimi zaman da dolu yağmasına neden olur. Sonbaharda genellikle sakin bir hava gözlenir. Halk arasında bu aylara sağır aylar adı verilmiştir.
-------------------------------------------

Çorum, Türkiye Cumhuriyetinin Karadeniz Bölgesinin Orta Karadeniz Bölümü'nde yer alan bir ildir.
Çorum, leblebisi ile tanınır. İlde toprak ve makine endüstrisi oldukça gelişmiştir. Şehirin bir bölümü karadeniz bölgesinde bir bölümü ise iç anadoludadır.Çevresinde en gelişmiş şehirdir. Toplam 13 ilçesi bulunmaktadır ve en büyük ilçesi Sungurlu'dur. Osmancık ilçesinde pirinç üretimi son derece üst seviyededir ve bu seviyeyle birlikde pirinç'in damak zevki Çorum'da fazladır. Çorum dünyanın en iyi leblebi üretimini ve bölgesinin en iyi pirinç üretimine sahiptir. Ayrıca Türkiye'de pek bilinmeyen ama Avrupa ülkelerinin özellikle İspanyanın en önemli geçim kaynağı olan kapari bitkisinin Türkiye'deki anavatanı yine Osmancık ilcesidir. Zira Evliya Çelebi bu ilçeyi ziyaret etmiş ve kitabında bu bitkinin faydalarından oldukça bahsetmiştir. Bugün bu bitkinin Türkiye ekonomisine katkısını sağlamak amacıyla çalışmalar başlatılmış özel sektör tarafından kapari alım merkezleri kurularak ülke ekonomisine ve bölge halkının geçimine katkı sağlanması amaçlanmaktır.

Tarihçe

Çorum il toprakları tarihi devirlerin en başından beri insan yerleşimine sahip olmuştur. Yanı zamanda kadim devirlerde kurulan ilk merkezi anadolu siyasi birliği ve devleti bu topraklardan çıkıp anadoluya hükmetmiştir. Kadim Hitit'lerin başkenti Hattuşaş Çorum ilindedir. Tarihi devirlere bakıldığında Alacahöyük, Hattuşaş, İskilip, Kuşsaray, Pazarlı, Eskiyapar,Büyükgülücek ve Balimsultan köyü çevresinde yapılan arkeolojik kazılarda ve torpaküstü buluntularından anlaşılır ki Kalkolitik Devir ile İlk Tunç Devrine tarihlenen araç, gereç ve siahlar bulunmuştur.

Kadim Hitit Devleti ve başkenti Hattuşa
MÖ ? - MÖ 4000 - Kalkolitik Dönem
MÖ 3000 - MÖ 2000 - İlk Tunç Çağı, (bu dönemden kalma Bayat ilçesine 15 km uzaklıkta Dere Kutuğun köyünde bakır izabe ocağı (dökümhane) olduğu MTA tarafından bulunmuştur).
MÖ 2000 - MÖ 1650 - Orta Tunç Çağı
MÖ 3000? - MÖ 1650 - Hatti dönemi ve İskilip merkezinde Anadolunun ilk sağlık kültü olan Yivlik kayası ve suyu kenarındaki Asklepios'un kurulması
MÖ 2000? - MÖ 1300 - Kaşkalar (İskilip ve kuzeyi)
MÖ 1650 - MÖ 1460 - Hitit Krallığı
MÖ 1460 - MÖ 1200 - Hitit İmparatorluğu
MÖ 1200 - MÖ 700 Paflagon (Kızılırmak'ın batısı)
MÖ 750 - MÖ 330 Frig
MÖ 676 - İskit akınları
MÖ 550 - MÖ 332 - Pers akınları (Kızılırmak'ın doğusu)
MÖ 300 - MÖ 200 Galat egemenliği, iskilip Galatların ikinci krallık merkezi oldu.
MÖ 323 - M.S. 170 - Kapadokya (Kızılırmak'ın doğusu)
MÖ - M.S. - Pontus
175 - 395 - Roma İmparatorluğu
395 - 1071 - Bizans İmparatorluğu hükümdarlığı dönemi
3 Eylül 968 - Çorum, Amasya ve Kastamonu civarında deprem
1050 - Merkez üssü Amasya olan bir deprem
1074 - Çorum'un Bizans İmparatorluğu'nun elinden alınması.
1075 - Çorum'un Bizans'tan alındığı yıl yaşanan Danişmend depremi
1080 - Türklerin (Danişmentliler Beyliği'nin) yöreye kalıcı olarak yerleşmeleri ve şimdiki Çorum şehrini kurmaları
1097 - 1101 - Haçlı ordusunun saldırısı
1109 - Danişmentlilerin yöreye tamamen egemen olmaları
1175 - Anadolu Selçukluları'nın eline geçti.
1240 - Babai ayaklanması
1240+ - İskilip; Ceceli Aşireti Cece oğullarından Yahya Bey’in idaresinde girer daha sonra Nureddin Caca aşiret beyi olur.
1257 - İskilip, Ulucami (Çarşı Camii) deprem nedeniyle yıkıldı ve yeniden yapıldı
1272 - Aslen İskilipli olan Kırşehir Emiri Caca Nureddin (Nureddin Cibril bin Caca) İskilip'e vakıf olarak medrese, camii ve hamam yaptırdığına dair vakfiyenamesini kaleme alır. İskilip kütüphanesininde yazılı tarih içinde ilk kuruluşuda bu vakfiyede yer alan medrese kitaplığına dayanır.
1283 - Mecitözü Elvan Çelebi Tekkesi açıldı.
1300 - iskilip ilçesi merkezli olarak bölge Germiyanoğullarının idaresine girdi.
1344 - İskilip ilçesi'nin batısında yer alan dağlık alanlar sınır olmak üzere bölge Eretna Beyliği'ne dahil oldu.
1352 - Mecitözü Elvan Çelebi Zaviyesi
1381 - Çorum havarisi Eretna devletinin el değiştirmesi sonucu Kadı Burhaneddin hükümranlığına dahil oldu.
1391 - Kısa bir süre için Osmanlı devleti hükümranlığına dahil oldu.
1392 - Kadı Burhaneddin, Şehzade Ertuğrul komutasındaki Osmanlı devleti ordusunu Çorum yakınlarında (Kırkdilim) yendi ve bu savaşta Yıldırım Beyazıd'ın taht varisi oğlu Ertuğrul öldü.
1398 - Akkoyunlu hükümdarı Kara Yülük Osman Bey tarafından Kadı Bürhaneddinin öldürülmesiyle birlikte Çorum ve havarisinin Osmanlı devleti hükümranlığına dahil olması.
1398 - Çorum, şimdiki Sivas şehrinin merkezi olduğu 'Rumiye-i Suğra' adını taşıyan Osmanlı eyaletine bağlı sancak merkezi oldu.
1409 - II. Bayezid zamanında olan deprem 40 gün devam etmiştir.
1416 - İskilip ilçesi, Çelebi Mehmed tarafından Osmanlı devletine kalıcı olarak dahil oldu.
1419 - Tekkeköy Abdalata Tekkesi
1423 - Çorum, şimdiki Amasya şehrinin merkezi olduğu eyalete bağlı sancak merkezi oldu.
1427 - Yörgüç Paşa, Osmancık ve Çorum'da asileri yenerek yeniden merkezi otoriteyi sağladı.
1428 - Osmancık, İmaret Camisi
1435 - Kara Yülük Osman Beyin iki oğlu Osmanlıya sığınırak önce Mecitözü şimdiki Elvançelebi beldesindeki Elvan Çelebi Dergahına gelirler bunu haber alan devrin padişahı II. Murad, Hasan ve Üveys adlı bu iki kardeşe ve ailelerine İskilipi Tımar olarak verir.
1436 - Yörgüç Paşa, İskilip şehrine Amasya'da kurulu vakfına irad/gelir edilmek üzere hamam yaptırdı. vakfiye tarihi

İskilip kaya mezarları
1446 - Deprem, çok şiddetli olur ve halk arasında Danişmend Zelzelesi yahut Küçük Kıyamet denilir. 40 gün aralıklarla sürer

Arslanlı kapı, Hattuşaş
1484 - Osmancık, Sultan II. Bayezıd Köprüsü
1512 - I. Selim'in tahta çıkışı esnasında Çorum yöresinde Alevi kalkışması.
1514 - Şiddetli depremde Çorum'un üçte biri yıkılırak harap olur. Bu deprem sonrasında halkın çoğunluğu Mısır'a göç etmek zorunda kalmıştır.
1543 - 30 kadar evi yıkan bir deprem
1559 - Gülabibey Camii'nin de yıkıldığı ve şehire zarar ziyan veren bir deprem
1560 - Çorum yöresinde medrese talebelerinin kalkışması
1579 - Deprem, bu depremden halk çok mağdur oldu ve hububatdan alınan vergi o yıl alınmamıştır.
1582 - Yeşilırmak yöresinde yoğunlaşan ayaklanmaların sonucunda güpegündüz İskilip'in silahlı ayaklanmacılarca basılması.
1585 - Çorum ve Amasya depremi
1591 - Çorum, şimdiki Ankara şehrinin merkezi olduğu eyalete bağlı sancak merkezi oldu.
1595 - Çorum, şimdiki Amasya şehrinin merkezi olduğu eyalete bağlı sancak merkezi oldu.
1601 - Celali kalkışmasının elebaşısı Karayazıcı'nın öldürülmesi.
1601 - 1610 - Büyük Kaçgunluk Devri devlet erkinin yörede tümden ortadan kalktığı bu dönemde; İskilip, Merzifon, Osmancık ve Gümüş yerleşimlerine Süleyman, Kara Ahmet ve Musa adındaki şefelerin önderliğinde suhte ve leventlerin baskınlar yaparak insanların mallarını ve erkek çocuklarını kaçırmışlardır.
1692 - Büyük bir deprem olmuştur, şehirler ve köyler harap olmuştur.
1729 - Çorum'da kuşluk vaktinde deprem oldu. Aynı gün altı kere deprem oldu, bir aydan fazla devam etti, İskilip ilçesi'nin bütün evleri harap oldu
1730 - Şimdiki İskilip kütüphanesinin ikincil temeli olan; Hocazade, Şeyh Hasip ve Hacıbey kütüphaneleri kuruldu.
1730 - Dedesli ovasında yer alan alevi köylerinin ilk kez kurulması.
1734 - Şiddetli bir deprem oldu.
1754 - Kalınsaz adı ile (Sungurlu) Yozgat'a bağlı nahiye oldu.
1756 - Şimdiki Çorum İl kütüphanesinin çekirdeği ve başlangıcı kabul edilen Elhaç Ali Efendi bin Mahmut vakıf kütüphanesi açıldı.
1759 - Şiddetli bir deprem oldu
1763 - Çorum'un Çapanoğlu Ahmed Paşa'ya arpalık olarak verilmesi.
1793 - Çorum depremi.
1794 - Kalınsaz (Sungurlu) nahiyesi Çorum'a bağlandı.
1800 - Deprem ve 600 kişi şehiri terk eder. Bu deprem ve sonrası çıkan yangınları sonucu yılgınlığa düşen halkın büyük bir çoğunluğu Mısır'a göç etmiştir.
1822 - İskilip, Terzi Bekir kütüphanesi kuruldu
1824 - Deprem halk uzun süre çadırlarda ikamet etti.
1828 - İskilip içme suyunun bilinen temellerinden olan Hacı Ali çeşmelerinin vakıf olarak kurulması.
1841 - Çorum, Sivas eyaletinden alınıp Ankara eyaletine bağlı sancak merkezi.
1848 - İskilip Camii Kebir (Ulu Camii) kütüphanesi kuruldu.
1863 - Çorum, sancak merkezi kazaya çevrildi.
1864 - Çorum, Yozgat sancağına bağlı kaza olarak bağlandı.
1864 - Osmancık, Amasya sancağına bağlandı.
1866 - Kalınsaz, Budaközü (Sungurlu) adı ile kaza oldu.
1866 - Hacıköy (Mecitözü) kaza oldu.
1866 - İskilip, Amasya'dan alınarak Çankırı sancağına kaza olarak bağlandı.
1866 - Ruslar tarafından Kafkasyadan sürgün edilen Çerkezler İskilip'e geldi.
1871 - Mecitözü Rüşdiyyesi açıldı.
1872 - Çorum Rüşdiyyesi açıldı.
1872 - İskilip belediye teşkilatı kuruldu
1875 - İskilip, Kastamonu Vilayetine bağlı.
1876 - Çorum belediye teşkilatı kuruldu
1879 - İskilip ve Sungurlu'da Rüşdiyye okulları açıldı.
1890 - İskilip ilçesi, Amasya sancağına kaza olarak bağlandı.
1891 - Osmancık belediye teşkilatı kuruldu
1894 - Çorum, Ankara vilayetine bağlı olarak yeniden sancak merkezi yapıldı ve İskilip, Osmancık ile Sungurlu kazaları Çorum Sancağına bağlandı. Çağımızdaki siyasi idarenin banisi oldu bu durum. Bu durum devirin Osmanlı paşası Yedi Sekiz Hasan Paşa'ın gayreti ile meydana gelir.
1895 - Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi kuruldu.
1902 - Çorum İdadi mektebi faaliyete geçirildi.
1905 - Alaca belediye teşkilatı kuruldu
1908 - İskilip merkezli büyük yıkıma yol açan deprem
1911 - Kargı belediye teşkilatı kuruldu
1914 - Çorum, yeni bir padişah salnamesi ile Ankara'ya bağlı sancak merkezi olur ve İskilip, Osmancık, Sungurlu, Mecitözü ile Alaca'da Çorum'a bağlı kılınır.
1919 - Hüseyinabad (Alaca) nahiyesi kaza yapıldı.
1920 - Çapanoğlu, Pontus ve Aynacıoğlu ayaklanmaları. Bu ayaklanmalar Çorum merkez ilçesinin doğu ve kuzeyinde etkili oldu.
1920 - Çerkez Ethem ve birliklerinin isyancıları yenmesi.
1921 - Çorum Türkiye Cumhuriyeti'nin müstakil sancak oldu.
1924 - Çorum Türkiye Cumhuriyeti'nin müstakil vilayeti oldu.
1924 - İskilip Halk kütüphanesi Caca Bey mescidi yanında ilk düzenli yerinde açılır.

Kızılırmak, İskilip - Çorum yolu üzerinde ilk köprü, Kaymakam Baha Koldaş dönemi 1925
1925 - İdadi Mektebi ortaokul yapıldı.
1925 - Yazılı tarih boyunca Kızılırmak üzerinde bilinen İskilip - Çorum arası ilk köprü ahşap olarak kullanıma açıldı.
1929 - Çorum Meteoroloji İstasyonu kuruldu
1932 - Çorum'da modern un üretiminin başalngıcı olan Hatap Un Fabrikası üretime başladı.
1932 - Hüseyinabad kazasının adı Alaca olarak değiştirildi
1932 - Çorum Kızılay Şubesi açıldı.
1939 - Merkez üssü Erzincan olan deprem Çorum ve havarisinde yıkıma neden oldu.
1941 - Alacahöyük Müzesi açıldı
1943 - Çorum'da meydana gelen depremde 2554 ev yıkıldı ve 618 kişi öldü.
1945 - İskilip ilçesine tümü bağlı Dedesli Ovası köylerinin ırmağın doğu yakasında kalanlarının tümü Çorum merkez ilçeye dönemin valisinin ısrarıyla bağlanması.
1946 - Çorum'da ilk kez toprak sanayisi olarak Yıldız Kiremit ve Tuğla Fabrikası quruldu.
1953 - Kastamonu ili ilçesi Kargı, Çorum iline dahil oldu.
1957 - Çorum Çimento Fabrikası faaliyete başladı.
1958 - Bayat belediye teşkilatı kuruldu
1958 - İskilip ilçesinin nahiyesi olan Alagöz, Bayat adıyla ilçe olarak Çorum vilayetine dahil oldu.
1959 - Mecitözü ilçesinin nahiyesi olan Ortaköy ilçe olarak Çorum vilayetine dahil oldu.
1966 - Boğazköy Müzesi açıldı.
1966 - Çorum'da makina sanayisinin başlangıcı olan Çağıl Makina faaliyete başladı.
1968 - Çorum Müzesi açıldı.
1969 - Uğurludağ belediye teşkilatı kuruldu
1973 - Çorum makina imalat sanayisinin öncülerinden olan Arsan Makina İmalat Tic. A.Ş.
1975 - İki yıllık yüksek okullar açıldı; Makina Meslek Yüksek Okulu ve Eğitim Enstitüsü.
1975 - Çorum Yem Fabrikası üretime girdi.
1976 - ÇOPİKAS A.Ş. kuruldu, kâğıt ve oluklu mukavva fabrikası üretime başladı
1977 - Çorum Organize Sanayi Bölgesi işletmeye açıldı.
1977 - Çorum Süt Peynir ve Tereyağı Fabrikası üretime başladı.
1980 - Tarihe Çorum Olayları diye giren Alevi - Sunni kışkırtılmasında ölenler oldu ve Çorum merkez ilçede çok sayıda aile Çorum'dan göç etti.
1981 - Çorum'un ilk demir çelik dökümhanesi olan Kızılırmak Döküm Sanayii ve Ticaret A.Ş. açıldı.
1981 - Ayvaz Kale Kiremit Fabrikası işletmeye açıldı.
1981 - İlk kez Hitit Festivali düzenlendi (16 Eylül 1981)
1982 - İl genelindeki kiremit ve tuğla fabrikası sayısı 40 adete ulaştı.
1985 - Çorum makina imalat sanayisinin öncülerinden olan Altan Makina ve Çelik Döküm Ltd. Şti. faaliyete geçti.
1987 - Çorum'da döküm sektörüne yönelik makine modeli imalatı yapan ilk firma Çorum Özmakina Model ve Döküm San.Tic.Ltd.Şti. faaliyete başladı.
1987 - Çorum'un ilk yüksek evsaflı krom çelik dökümhanesi olan Duduoğlu Çelik Döküm Sanayii Ticaret A.Ş. faaliyete girdi.
1987 - Hayat şırınga, Hayat Tıbbi Aletler ve Oluklu Mukavva San. Ve Tic. A.Ş kuruldu.
1987 - İskilip ilçesinin bucağı olan Uğurludağ ilçe olarak Çorum iline dahil oldu.
1987 - Sungurlu ilçesinin bucağı olan Boğazkale ilçe olarak Çorum iline dahil oldu.
1990 - Çorum' da ilk hidrolik pompa fabrikası Kozmak Hidrolik faaliyete geçti.
1990 - Osmancık ilçesinin bucağı olan Dodurga ilçe olarak Çorum iline dahil oldu.
1990 - Çorum merkez ilçesinin bucağı olan Laçin ilçe olarak Çorum iline daxil oldu.
1990 - İskilip ilçesinin kasabası olan Karaören adı değiştirilip Oğuzlar adıyla ilçe olarak Çorum iline dahil oldu.
1996 - 5.6 ve 5.4 şiddetinde peşpeşe iki deprem olur, can kaybı olmadı.

Coğrafya

Çorum il topraklarının %61'i dağlıktır. Bu dağlar derin vadilerle yarılarak birbirinden ayrılmışlardır.
Dağlar kuzey-batı yönünde uzanmıştır. Çorum il topraklarının batı kısmı Kuzey batı anadolunun en önemli dağ sırası olan ve batıda Sakarya nehri ile doğuda Kızılırmak nehri arasında uzanan Köroğlu Dağ sırasının en doğu ucunda yer alır. Köroğlu dağ sırasının Kızılırmak havzasına ulaştığı yerde oluşan önemli yerleşmeler; İskilip, Bayat, Kargı, Oğuzlar, Dodurga, Alpagut'tur.
Çorum ili İç Anadolu bölgesinin kuzey kısmında yer almaktadır.İç Anadolu Bölgesi Karasal iklimi etkisi altındadır. Doğusunda Amasya, güneyinde Yozgat, batısında Çankırı, kuzeyde Sinop, kuzey batısında Kastamonu, kuzey doğusunda Samsun, güney batısında Kırıkkale illeri ile çevrilidir.
Çorum şehir merkezinin diğer şehirlere uzaklığı; Ankara'ya 244, İstanbul'a 608, Amasya'ya 92, Sinop'a 294, Samsun'a 172, Tokat'a ise 188 kilometredir.
İlçelerin il merkezine uzaklıkları; Alaca 52, Bayat 83, Boğazkale 87, Dodurga 42, İskilip 56, Kargı 106, Laçin 29, Mecitözü 37, Oğuzlar 68, Ortaköy 57, Osmancık 59, Sungurlu 72 ve Uğurludağ 66 km'dir.

Ovalar


Kızılırmak ve Taybı ovası, İskilip; En bereketli ova

Akarsuları

delice ırmağı

Dağlar

İklim

İlin genelinde genellikle Karadeniz İklimi görülür.
Karadeniz iklimi olan şehirler Kızılırmak havzasında olan: Bayat, Dodurga, İskilip, Kargı, Laçin, Oğuzlar, Osmancık ve Uğurludağ. Kışları çok yağış olur yazları iç anadolu iklim tesiri ile sıcak olur.
İç Anadolu iklimi; Kızılırmak havzasının güneyinde olan Çorum, Alaca, Boğazkale, Mecitözü, Ortaköy ve Sungurlu ilçelerinde olur.
Çorum ilinde bulunan şehir, bucak ve köyler genel olarak tipik karasal iklim özelliklerini gösterir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve genelde kar yağışlıdır. İlkbahar ve sonbaharda azda olsa yağmurludur. Yüksek yerleşimlerde özellikle yaz akşamları bile serin bir havaya sahiptir. Bu umumi durumun istisnası da İskilip ve havarisinin iklim tipi olup mikro klima iklim özelliklerini göstermektedir.

Yağmur

İlçeler Süre Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara
Çorum 54 il 39.8 30.2 37.9 45.9 60.6 48.9 17.7 11.9 20.1 24.9 30.9 43.3
Bayat 18 il 69.3 62.2 51.2 52.2 60.9 38.9 17.8 15.9 22 30 32.1 75.9
İskilip 32 il 70.1 51.7 56.4 55.4 69.8 47.3 17.6 15.1 16.5 27.5 35.8 70.1
İlçelere Göre Aylık Yağış Grafiği

Jeolojik yapı

Türkiye'nin önemli fay hatlarından Kuzey Anadolu Fay Hattı (K.A.F.), Çorum il sınırlarının kuzeyinden geçmektedir.
İlin jeolojik yapısında iki ana kütle (kayaç) grubu öne çıkar. Bunlardan birincisi “Metamorfik seri” (başkalaşmış kayaçlar), ikincisi ise, “Tortul Kütleler” dir. İlin asıl jeolojik karakterini 3. jeolojik zamanın sonları ile 4. jeolojik zamanda meydana çıkma oluşumlar meydana getirmektedir.
Bununla birlikte, jeolojik devirlerden ilkel zaman olarak bilinen Arkean ve Prekambrien devirlerine ait Çorum merkez ilçe, Alaca, İskilip, Osmancık, Mecitözü ve özellikle Kargı ilçelerinde çeşitli metamorfik (başkalaşım) topraklarına rastlanılmıştır. Xüsusiy?tl? 3. jeolojik zamanın kütlelerinden olan jips (kireçtaşı) ve kayatuzu yatakları ile karbon miktari % 75 kadar olan zengin linyit kömürü yataklarına (Osmancık, Dodurga yöresinde 30 milyon ton rezervinde ayrıca Alpagut - Zambal - Karakaya - Ayva ve Ovacık köylerinde) rastlanmaktadır. Yine bu zamanın püskürük kütlelerinden olan Trakit, Granit, Bazalt ve Andezit kimi kütle arazisine de Çorum merkez ilçesinde, Kargı, Sungurlu, Alaca, Mecitözü, Osmancık ve İskilip ilçelerinde rastlanmaktadır. Tortul kütlelere ise vilayetin çok yöresinde rastlanmaktadır.
Çorum; Alp-Himalaya Orogenezi (Dağ oluşumu) olarak bilinen sistem dahilinde yer alan K.A.F. (Kuzey Anadolu Fay Hattı) üzerinde yer almaktadır. K.A.F. il merkezinin 20 kilometre kuzeyinde Osmancık ve Kargı ilçelerinin dahili sınırlarından geçmektedir.

Şive

Türkçenin Çorum ilinde kullanılan şivesinin Batı Anadolu ağızları içindeki konumu Prof. Dr. Leyla Karahan'ın Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması (Türk Dil Kurumu yayınları: 630, Ankara 1996) adlı çalışmasına göre, iki ayrı grupta yer alır: 
Anadolu ağızları batı grubu 

Kültür

Kütüphaneler

İlin tümünde 18 halk ve müstakil 2 çocuk olmak üzere toplam 20 kütüphane var. 2006 yıl sonu istatistiklerine göre İlde toplam 228.482 adet kitap vardı. En çok kitap olan kütüphaneler; Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi 47.303, İskilip Halk Kütüphanesi 38.046 adet ve Sungurlu Halk Kütüphanesi 19.866 adet geri kalan 123.547 kitap, 17 halk ve çocuk kütüphanesindedir.
İl merkezi olan Çorum'da beş adet kütüphane var olup, toplam kitap varlığı 72.805 adet diğer 12 ilçe ile 3 belde kütüphanesinde ise 155.677 kitap var olup; İskilip Halk Kütüphanesi 38.046 adet, Sungurlu Halk Kütüphanesi 19.866, Mecitözü Halk Kütüphanesi 14.468, Osmancık 13.106, Kargı 11.575, Alaca 10.023, Bayat 9.566, Boğazkale 7.474, Uğurludağ 7.188, Oğuzlar 6.066, Arifegazili 5.884, Ortaköy 5.006, Alacahöyük 3.349, Dodurga 2.617, Hacıhamza 1.443. Laçin ilçesinde ise kütüphane yoktur.
Türkiye Cumhuriyeti'nin toplam 28 adet 'El Yazması Eser' kütüphanesi vardır. Bu El Yazması Eser kütüphanelerinden Çorum ve İskilip ilçesinde olmak üzere Çorum ilinde iki adet var. İskilip Halk Kütüphanesinde 529 adet, Çorum Hasan Paşa Kütüphanesinde cumhuriyetin ilk yıllarında il ve ilçe merkezlerinden toplanmış olan 3692 adet el yazması kitap vardır.

İskilip İlçesi Halk Kütüphanesi

İskilip kütüphanesi yakın coğrafyasında bilinen en eski kütüphane olup; 1258 yılında kurulan Hacıbey, 1272 yılında Cecebey, 1476 yılında Şeyh Habib, 1480 yılında Ebusuud, olan; 1735 yılında Hocazade ile 1818 yılında kurulan Terzi Bekir Ağa ve 1841 yılında kurulan Camii Kebir kütüphanelerinin 1924 yılında kanun ile 1272 yılında vakfedilerek kurulan Cece Bey Medresesi kütüphanesinde toplanarak tek kütüphane çatısı altında faaliyete geçirilerek oluşturulmuştur. İlin en eski kütüphanesi olduğu gibi Türkiyeninde en eski kütüphanelerindendir. İskilip ilçesi Halk Kütüphanesinde tarihi değeri olan 1443 adet Arapça alfebesinde yazılmış taş baskı basılı kitap ve 529 adet el yazması kitap ile 2006 yılında 38.046 adet toplam kitap vardır. İskilip Halk Kütüphanesinde 1996 yılında yaşlılar için özel okuma salonu hizmete açılmış olup bu salon Türkiye genelinde gerçekleştirilen ilk uygulamadır. Kütüphane 1924 yılından bu yana üç değişik yerde hizmette bulunarak günümüzde bulunan yere taşınarak kendisine ait özel binasında faaliyetlerini sürdürmektedir.

Hasan Paşa Halk Kütüphanesi

Bahçelievler semtinde hizmet veren Çorum Merkez Hasan Paşa Halk Kütüphanesi Çorum ilinin en köklü kütüphanelerinden biridir. Alt katta depolar, üstte ise okuyucu salonları, idare büroları, yazma eserler bölümü ve bilgisayar bölümü bulunmaktadır. 2006 yılında mevcut kitap sayısı 47.303 adet olup bunun 3692 adeti el yazmasıdır.

Çorum İl Halk Kütüphanesi

Merkez ilçe olan Çorum şehri,Mimar Sinan Mahallesi'ndedir. 25 Aralık 1991 tarihinde hizmete girmiştir.Çorum ilinin en büyük ve modern kütüphanesidir.

Müzeler


Hattuşaş Yerkapı Yokuşu
Müze olarak; Alacahöyük, Boğazköy ve Çorum müzeleri vardır. İlave olarak Hattuşaş ören yeri de açık müze olup ziyaretçilere hizmet eder.

Alacahöyük müzesi

Alacahöyük müzesi yakın geçmişte köy şimdi belde olan yerde 1935 yılından sonra mahallinde arkeoloji kazılarında çıkarılabilen tarihi eserlerin sergilenmesi için 1941 yılında kuruldu. Müzede milattan önce 4000'lerden günümüze ulaşabilen tarihi eserler mevcuttur.

Boğazköy müzesi

Boğazköy müzesi genellikle kadim Hitit dönemi arkeoloji eserleri bulundurmaktadır
2006 yılı il Müze/Ören istatistikleri
Müze Adı Eser Sayı (adet) Ziyaretçi Sayı (adet)
Çorum 13.804 12.452
Alacahöyük 3.324 12.742
Boğazköy 12.420 5.677
Hattuşaş Yazılıkaya ören yeri 26.738
Toplam 29.548 57.609

Yerel halk edebiyatı

Çorum ilindeki halk edebiyatını, 15. yüzyıldan başlayarak Alevi - Bektaşi edebiyatı etkilemiştir.
Aşık Ali Açık, Deli Boran, Aşık Haydar, Dedemoğlu, Kasap Mustafa Çarkacı, Kadir Uslu, Aşık Kör Kurtça, Hüseyin Çırakman, Aşık Gülabi gibi ozanlar, Çorum halk edebiyatının önemli ozanlarındandır.
İskilip ilçesinde haftanın günleri de Türkiye Türkçesi'nden farklıdır; Giravu - Pazar, Düşembe - Pazartesi, Deri - Salı, Bazar - Çarşamba, Bazitesi - Perşembe, Cumayı - Cuma, Cumitesi - Cumartesi.

Ekonomi

Çorum ilinin ekonomisi; tarım, hayvancılık, sanayi ve ticarete dayanır.
2000 yılı istatistiklerine göre Çorum il ekonomisinde sektörlere göre dağılımı; hizmetler %32, ticaret %30, tarım %25, sanayi %9, inşaat %4 olarak meydana gelmiştir.
İlin coğrafi konumu nedeniyle İç Anadolu bölgesi ile Karadeniz bölgesi arasında önemli bir geçiş yolu üzerinde olması önemini artırmakta olup ekonomisini olumlu olarak etkilemektedir. Ankara ile Samsun arasında kuzey - güney doğrultusunda geçiş üzerinde yer aldığı gibi batı - doğu doğrultusunda da Kastamonu, Çankırı, Amasya ve Tokat illeride Çorum topraklarında yer alan yollardan yararlanmaktadırlar.
İl dışından alınan ürünler olarak; beyaz eşya, petrol ürünleri, otomotiv yedek parçası, makinalar, kazanlar, mekanik araçlar, hazır giyim gibi kalemlerdir. İl dışına satışı yapılan üretim kalemleri ise; süt ve süt ürünleri, çimento, bal, yumurta, kazanlar, makinalar, mekanik araçlar, hazır giyim, ayakkabı, değirmencilik ürünleri, kâğıt ve karton türleridir.

Tarım


Bamya, Kargı ve Hacıhamza Türkiye üretiminin %8 - 10'unu karşılar.

Sarımsak

Soğan; İskilip, Sungurlu ve Çorum ovaları ana üreticiler olup Türkiyenin yıllara göre %8 - 12'i karşılanır.

Haşhaş
Çorum ilinde çeşitlenmiş tarım yapısı olup ürün yelpazesi geniş üretim miktarları fazladır. En çok yetiştirilen tarım bitkileri; buğday, şekerpancarı, arpa, soğan, domates, patates, kavun, karpuz, hıyar, üzüm, nohut, fiğ, pirinç, ayçiçeği, yeşil mercimek, ceviz, elma, kiraz, gebere. 2002 yılı Türkiye istatistiklerine göre yeşil mercimeğin %14'ü, pirincin %11'i, soğanın %8'i Çorum ilinde üretilmiştir. Geleneksel yöre sebze ve meyvelerinin dışında olanlarda özellikle İskilip ve bölgesinin mikro klima iklimi sayesinde yetişebilmektedir; Antepfıstığı, haşhaş, kayısı, Trabzon Hurması gibi bitkilerde yetişebilmektedir. 2002 yılında ildeki traktör sayı 20.929 adet.
2004 Yılındaki Tarım Arazileri
Arazi Miktar (ha)
Ekili Arazi 474.126
Nadas Arazisi 121.757
Bağ Arazisi 9.093
Meyve Arazisi 2.876
Sebze Arazisi 11.753
Tarıma elverişli kullanım dışı alan 2.863
Tarım Arazisi 662.468
Yıllara Göre Traktör Sayısı
1970 1.862
1979 9.234
2002 20.929
2005 30.505
Ekin, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale böyük ölçüde kuru tarım arazilerinde üretilirek elde edilir. Mısır bitkisi iklim özelliğince su ister, çeltik tümüyle su içinde olan tavalarda üretilir. Üretim genellikle ve çoğunlukla üretici eliyle tahıl borsasında satılmakta yahut un ve yem fabrikalarına verilmektedir.
2005 yılı Tarla bitkileri üretimi
Türü Alan (ha) Miktar (Ton)
Buğday 292.610 924.396
Arpa 87.632 282.604
Çavdar 710 1.528
Yulaf 660 1.581
Çeltik 8.280 59.097
Mısır 200 1.082
Tritikale 875 274
Nohut ve yeşil mercimek kuru tarım arazilerinde istehsal edilir yetiştirilmekte olup, kuru fasulye sulama yapmadan yetişmemektedir.
2005 yılı baklagiller üretimi
Türü Alan (ha) Miktar (Ton)
Nohut 25.676 28.406
Kuru Fasulye 1.468 1.600
Yeşil Mercimek 9.054 9.173
2005 yılı Yem bitkileri üretimi
Türü Alan (ha) Miktar (Ton)
Fiğ (Dane) 17.755 17.945
Fiğ (K.Ot) 4.005 10.428
Mısır (Silaj) 993 46.035
Yonca (K.Ot) 2.365 25.598
Korunga 1.191 4.193
Heyvan Pancarı 12 450
2005 yılı Endüstri bitkileri üretimi
Türü Alan (ha) Miktar (Ton)
Şeker Pancarı 7.555 310.198
Haşhaş 634 205
Ayçiçeği (Yağlık) 6.955 10.004
Ayçiçeği (Çerezlik) 425 732
Patates 1.262 29.040
2005 yılı Bahçe bitkileri üretimi
Türü Alan (ha) Miktar (Ton)
Lahana (Beyza) 161 3.811
Ispanak 220 1.321
Pırasa 73 689
Kabak (Sakız) 32 378
Kabak (Bal) 108 1.427
Hıyar 411 5.315
Patlıcan 64 444
Bamya 130 536
Domates 1.810 46.845
Biber (Sivri) 132 836
Biber (Dolmalık) 29 177
Karpuz 508 8.426
Kavun 1.736 30.799
Fasulye (Taze) 718 3.761
Barbunya (Taze) 201 1.366
Sarımsak 8 61
Soğan (Kuru) 4.689 109.659
Havuç 22 198
Turp (Bayır) 19 232
Soğan (Taze) 110 1.174
2005 yılı Meyve üretimi
Türü Miktar (Ton)
Erik 1.229
Kayısı 391
Gilas 1.104
Vişne 683
Badem 165
Ceviz 2.902
Dut 974
Üzüm 14.623
Elma 7.426
2005 yılı il Gübre kullanımı
Türü Miktar (Ton)
Saf N 60.991
Saf P205 45.559
Saf K20 11,4

Orman

Vilayetin ormanlık arazileri daha çok kuzeyinde olup Çorum, Bayat, İskilip, Osmancık ve Kargıda sık olarak mevcuttur. Dağ köylerinin geçimi ormancılık üretimine bağlıdır.
Toplam ormanlık arazisi 373.825 hektardır. 185.873 hektar orman verimli, 187.952 hektar orman verimsizdir. Bu ormanların 194.564 hektarı koru ormanı, 179.261 hektarı baltalık ormandır. İl ormanlarının tümü kamu adına devlete ait olup şahıs ormanı yoktur.
  • Bayat ilçesinde: Göknar, Kayın, Karaçam, Meşe, Ardıç.
  • Kargı ilçesinde Sarıçam, Göknar, Kayın, Karaçam, Kızılçam, Meşe, Ardıç.
  • İskilip ilçesinde: Göknar, Kayın, Karaçam, Meşe, Ardıç.
  • Osmancık ilçesinde: Kayın, Karaçam
  • Laçin ilçesinde: Karaçam, Meşe.
  • Uğurludağ ilçesinde: Karaçam, Meşe.
  • Çorum ilçesinde: Sarıçam, Göknar, Kayın, Karaçam, Meşe.
  • Mecitözü ve Sungurlu ilçel?rind?: Karaçam, Meşe.
2005 yılı Orman üretimi
Türü Miktar (m³)
Tomruk 37.730
Maden Direk 4.413
Sanayi Odunu 3.641
Kağıtlık Odun 13.580
Lif Yonga Odunu 73.000
Yakacak Odun 152.931
2005 yılı Orman - Mera alanı
Türü Miktar (ha)
Çayır alanı 5.530
Mera alanı 139.582
Orman alanı 365.208
Yoz alanı 145.593

Hayvancılık


Koyunlar ve tavuklar

Bal arısı

Yumurta, Türkiye yumurta istehsalatının %5 faizi Çorum'da yapılır.

Ankara - Tiftik Keçisi

Sığır

Tahıl Ambarı
İl ekonomisinde hayvancılık üretimi ikinci derecededir. 2002 yılı Türkiye istatistiklerine göre il dahilinde 162.000 sığır, 139.000 koyun, 17.000 kıl keçisi, 3.000 Ankara keçisi, 5.000 manda mevcuttur. Yumurta, deri, süt, arıcılık, tavukçuluk önemli hayvancılık kaynaklı ürünlerdir.
Mera arazisi 139.582 hektar olup ilin hayvancılık üretimi için önem arz etmektedir.
1913 yılı hayvancılık üretimi; 89.059 sığır, 195.735 koyun, 220.856 keçi, 8.000 kömüş/camış vardır. Ek olarak 5.592 at, 12.575 eşek, 385 katır gibi çekim hayvanı vardı.
1927 yılında üretimi devlet istatistiklerine göre; ilde 83.000 kadar sığır, 160.000 kadar koyun, 230.000 kadar keçi, 230.000 kadar tavuk ile ek olarak 80.000 kadar eşek, katır ve at diğer çekim hayvanı vardı.
Lezzetli yoğurdu için özellikle camış sulak köylerde ve Kızılırmak kenar köylerinde beslenmektedir.
1980 yılına kadar ilde çok sayı kıl keçisi vardı. Orman alanlarında taze sürgünlere verilen zarar neticede çok sayı köyde yasaklandılar.
İlde dahilinde bir adet balıkçılık üretimi ile iştigal eden şirket var olup yıllık kapasitesi 15.000 ton olup ancak 10.000 ton kadar istehsal mümkün olmaktadır.
Büyük baş hayvan üretimi (adet)
Türü 2003 yılı 2005 yılı
Sığır (Kültür) 28.418
Sığır (Melez) 89.465
Sığır (Yerli) 46.461
Sığır Toplamı 162.144 164.344
Manda 4.830 3.297
At 1.104
Katır 1.245
Eşek 10.766
Küçük baş hayvan üretimi (adet)
Türü 2003 yılı 2005 yılı
Koyun 139.334 154.180
Kıl Keçisi 17.125 17.249
Tiftik Keçisi 3.285 3.649
2005 yılı kuş - kanatlı ve yumurta üretimi
Türü Miktar
Yumurtacı Tavuk 2.426.200
Et Tavuk 18.950
Ördek 10.695
Kaz 18.805
Hindi 23.680
Tavuk Yumurtası 514.318.000
Ördek Yumurtası 372.750
Kaz Yumurtası 621.400
Hindi Yumurtası 798.500
2005 yılı Arıcılık üretim bilgileri
Türü Miktar
Eski Usul Kovan Sayı 722
Fenni Usul Kovan Sayı 44.384
Bal Üretimi 565.120 kg
Bal Mumu Üretimi 13.808 kg
Arı Bakan Köy Sayısı 626

Sanayi

Çorum'daki başlıca sanayi tesisleri; çeşitli gıda maddeleri, süt ürünleri, un, yem, şeker, kereste, parke, alçı, kireç, çimento, prefabrik yapı elemanları, tuğla ve kiremit, demir - çelik döküm ve makina, dokuma, ayakkabı, ısıcam fabrikalarıdır. 2001 yılında Çorum'da 10'dan fazla çalışanı olan işletme sayısı 82'dir. Bunlardan 40'ı taş ve toprak sanayisi; 18'i gıda, içki ve tütün sanayisi; 10'u metal eşya, makina ve teçhizat sanayisi; 5'i metal ana sanayisi; 4'ü tekstil, giyim ve deri sanayisi; 2'si mobilya sanayisi; 1'i kâğıt, kâğıt ürünleri ve basım sanayisi ve 1'i de motorlu kara taşıtları sanayisine aittir. Çorum ilinin sembolü olan leblebi ise Çorum, Sungurlu ve Osmancık civarlarında küçük işletmeler tarafından üretilir.
2005 Yılında Çorum İlindeki Sanayi Tesisleri
İlçə Gıda Sanayisi Faizi (%) Makina Sanayisi Faizi (%) Taş/Toprak Sanayisi Faizi (%) Diğer Faaliyetler Faizi (%) Toplam(cəm)
Çorum 43 56 76 95 41 76 59 82 212
Alaca 3 3 - - - - 1 1 4
Bayat 1 1 - - - - 2 2 3
Boğazkale - - - - - - - -
Dodurga - - - - - - - -
İskilip 3 3 - - - - 4 6 7
Kargı 8 11 - - 1 2 - - 9
Laçin 1 1 - - - - - - 1
Mecitözü 2 2 - - 1 2 - - 3
Oğuzlar - - - - - - - -
Ortaköy - - - - - - - -
Osmancık 16 21 - - 11 20 - - 27
Sungurlu 9 12 4 5 - - 6 9 19
Uğurludağ - - - - - - - -
Toplam 79 ------ 80 ------ 54 ------ 72 ------ 285

Madencilik

Çorum'da işletilmekte olan çok sayıda linyit kömür işletmesi vardır. Bu işletmeler; İskilip, Dodurga ve Bayat ilçelerindedir. Son zamanlarda Mecitözü ilçesi civarında yüksek rezervli linyit kömür sahaları bulunmuştur. Bu rezervlerden Bayat ve Dodurga'daki en zengin rezervdir ve en kalorili kömür de buradan çıkarılır.
Bayat'ta 4000 yıllık maden ocağı galerisi bulunmuş mevcut rezerv nabit bakırdan oluşmaktadır. Bayat Sağpazar köyünde 95 yılında petrol araştırmaları yapılmış ve TPAO nun 1.derece arama sahasında bulunmatır. Ayrıca ilçede tuzve kireçtaşı da mevcuttur.
İl genelinde; bakır, manganez, çinko, antimon, demir, kurşun, asbest, linyit, grafit yatakları ile jeotermal kaynaklar olduğu tespit edilmiştir.

Nüfus

Günümüzde Çorum ilini meydana getiren şehirlere bakarsak üçü dışında olanlar kaza kimliğine 1866 yılından sonra ulaşmışlardır. 1866 yılına kadar üç şehir kaza statüsünde olup bunlar; Çorum, İskilip ve Osmancık'tır. Şimdiki il sınırları kalıcı haline 1924 yılında Türkiye Cumhuriyetince yapılan yasal düzenleme ile kavuşur. 1924 yılına kadar iskilip'e bağlı olan şimdiki Çankırı ilinin üç ilçe toprakları (Yapraklı, Kızılırmak, Merkez) alınmış ve Çankırı iline dahil edilmişlerdir. Öyleki 1900 yılında İskilip topraklarında şimdi tam sekiz adet ilçe kurulu olup bu ilçeler 4 vilayete (Çankırı, Çorum, Kastamonu, Kırıkkale) dağılmıştır. Birde Kargı ilçesinin özel durumu dışında il genelinde sınır değişiklikleri olmamıştır.
Aşağıdaki tabloda Çorum, İskilip, Osmancık, Sungurlu ve Mecitözü ilçelerindeki nüfus miktarındaki ani azalışların nedenleri;
2007 yılı sonunda yapılan adrese dayalı nüfus sayımı sonuçlarına göre yirminci yüzyıl boyunca (cumhuriyet dönemi) Çorum merkez ilçenin nüfusu 22 kat artmıştır. Nüfus üzerindeki incelemelerde il genelinde nüfusun merkez ilçeye ve il dışına doğru bir göç akış içerisinde olduğu sonucu çıkmaktadır. 2007 yılındaki sayıma göre belediye yerleşimlerinde de görülen genel bir nüfus azalması olduğudur ki bunun istisnaları yalnızca Çorum ve İskilip merkezleridir.
Yıllara göre il nüfus bilgileri
İlçe 1831* 1849 1893 1907 1927 1950 1960 1970 1980 1990 2000 2007[2]
Çorum 10.075* 49.057 80.973 60.752 88.056 118.536 144.569 168.985 189.748 221.699 243.600
Alaca - - - - 26.787 46.444 54.315 56.657 56.724 53.403 53.193 40.770
Bayat - - - - - - 22.836 27.078 31.957 36.294 30.574 27.032
Boğazkale - - - - - - - - - 9.973 8.190 5.696
Dodurga - - - - - - - - - 13.550 10.439 8.292
İskilip 11.450* 43.442 43.271 52.362 53.722 66.611 55.618 67.434 72.569 52.569 45.327 42.476
Kargı - - - - - - 31.564 32.261 31.247 26.762 20.388 17.050
Laçin - - - - - - - - - 11.960 9.425 7.058
Mecitözü - - 31.928 36.752 44.319 34.598 35.496 34.911 31.246 26.064 20.689
Oğuzlar - - - - - - - - - 11.154 9.083 7.930
Ortaköy - - - - - - 9.580 11.016 12.420 13.073 11.820 9.711
Osmancık 4.349* 17.639 29.473 29.184 33.494 42.960 53.849 63.018 52.490 53.758 45.730
Sungurlu - - 67.607 39.793 40.405 62.429 76.382 90.006 100.000 88.327 80.840 64.631
Uğurludağ - - - - - - - - - 18.111 16.265 9.163
Toplam 202.601 247.602 341.353 446.389 518.366 571.831 608.660 597.065 549.828
  • 1831 yılına ilişkin nüfus bilgileri kent merkezleri olup köy nüfus sayıları dahil değildir.
  • ( - ) işarəti dahil olunan kutucuklar adı geçen ilçenin o tarihte / tarihlerde ilçe olmadığını belirtmek içindir.
  • Yukarıdaki tabloda sarı renkli bölmeler 1866-cı yıldan evvelde ilçe olanları işaret eder.

Yönetim

2010 TUIK verilerine göre ilimizde merkez ilceyle beraber 14 ilce, 24 belde ve 727 köy vardir. İlçeler;
Merkez, Boğazkale , Dodurga, İskilip, Osmancık, Kargı, Sungurlu, Ortaköy, Oğuzlar, Uğurludağ, Laçin, Mecitözü, Alaca, Bayat

İlçeler, 13 adet

1 - 2 - Bucaklar, 4 adet

Çorum merkez ilçe: Cemilbey, Seydim
Kargı ilçesi: Hacıhamza,
Osmancık ilçesi: Kamil
Dodurga ilçesi Alpağut
  • 1 - 3 - Köyler, 732 adet:
1980 yılında ilde toplam 750 adet köy varken, 2001 yılında il resmi kayıtlarına göre bu sayı düşerek 732 adet olmuştur. İlde en çok köy bağlısı olan ilçe, merkez ilçe olan Çorum'dur; 1980 yılında 208 adet köy vardı, 2001 yılında bu sayı 197 oldu.

İskilip Kalesi, kadim Hatti medeniyeti devrinden günümüze gösterişi olan tüm surları...Yerden 100 metre yukarıda yekpare kaya üzerine kurulu
2 - İl mahalli idari bölünüş:
Çorum İlinde 2007 yılı sonu itibariyle mahalli idari taksimat/bölünüş olarak 38 belediye ve bu belediyelere bağlı olarak 187 mahalle vardır.
  • 2 - 1 - İlin Belediyeleri, 38 adet:
Çorum merkez ilçe: 4 adet; Çorum, Düvenci, Konaklı, Seydim
Alaca ilçesi: 4 adet; Alaca, Alacahöyük, Çopraşık, Büyükhırka
Bayat ilçesi: 3 adet; Bayat, Eskialibey, Kunduzlu
Boğazkale ilçesi: 3 adet; Boğazkale, Evci, Yekbaş
Dodurga ilçesi: 2 adet; Dodurga, Alpagut
İskilip ilçesi: 1 adet; İskilip
Kargı ilçesi: 2 adet; Kargı, Hacıhamza
Laçin ilçesi: 3 adet; Laçin, Çamlıca, Narlı
Mecitözü ilçesi: 2 adet; Mecitözü, Elvançelebi
Oğuzlar ilçesi: 1 adet; Oğuzlar
Ortaköy ilçesi: 3 adet; Ortaköy, Aşdağul, Karahacip
Osmancık ilçesi: 2 adet; Osmancık, Başpınar
Sungurlu ilçesi: 7 adet; Sungurlu, Arifegazili, Demirşeyh, Kaledere, Kavşut, Tuğlu, Yörüklü
Uğurludağ ilçesi: 1 adet; Uğurludağ
  • 2 - 2 - İlin Mahelleleri: 187 adet
Çorum merkez ilçe: 23 adet; Çorum 13, Düvenci 4, Konaklı 3, Seydim 3
Alaca ilçesi: 15 adet; Alaca 7, Alacahöyük 3, Çopraşık 2, Büyükhırka 3
Bayat ilçesi: 13 adet; Bayat 5, Eskialibey, Kunduzlu
Boğazkale ilçesi: 9 adet; Boğazkale 3, Evci 3, Yekbas 3
Dodurga ilçesi: 9 adet; Dodurga 5, Alpagut 4
İskilip ilçesi: 14 adet; İskilip 14
Kargı ilçesi: 10 adet; Kargı 5, Hacıhamza 5 Sinanözü köyü ( www.sinanozukoyu.com )
Laçin ilçesi: 10 adet; Laçin 3, Çamlıca 3, Narlı 4
Mecitözü ilçesi: 11 adet; Mecitözü 8, Elvaçelebi 3
Oğuzlar ilçesi: 5 adet; Oğuzlar 5
Ortaköy ilçesi: 7 adet; Ortaköy 3, Aşdağul 2, Karahacip 2
Osmancık ilçesi: 24 adet; Osmancık 18, Başpınar 4
Sungurlu ilçesi: 31 adet; Sungurlu 12, Arifegazili 4, Demirşeyh 3, Kaledere 3, Kavşut 2, Tuğlu 3, Yörüklü 4
Uğurludağ ilçesi: 6 adet; Uğurludağ 6
Çorum ili mülki - mahalli idari ve coğrafya istatistik bilgileri (2000 yılı)
İlçe Alan (km²) Yükseklik (m) İlçe merkez nüfus Belde nüfus Köy nüfus Toplam nüfus Belediye sayı Köy sayı Mahalle sayı
Çorum 2178? 801 161.321 4.955 55.423 221.699 4 197 23
Alaca 1.371 950 24.983 6.717 21.493 53.193 4 94 15
Bayat 784 625 7.381 3.654 19.539 30.574 3 36 13
Boğazkale 245 1.036 1.970 3.410 2.810 8.190 3 12 9
Dodurga 214 510 3.431 1.669 5.339 10.439 2 10 9
İskilip 1.481 720 19.648 - 25.679 45.327 1 65 14
Kargı 1.301 450 5.728 2.468 12.192 20.388 2 57 10
Laçin 209 720 2.153 3.756 3.516 9.425 3 11 10
Mecitözü 959 750 5.787 1.506 18.771 26.064 2 54 11
Oğuzlar 181 650 4.673 - 4.405 9.083 1 8 5
Ortaköy 300 - 3.349 5.216 3.255 11.820 3 13 7
Osmancık 1.179 430 28.423 1.905 23.430 53.758 2 54 24
Sungurlu 1.810 780 35.397 15.314 30.129 80.840 7 102 31
Uğurludağ 608 775 7.648 - 8.617 16.265 1 19 6
Toplam 12.820 ------ 311.897 50.570 234.598 597.065 38 732 187


Çorum